Kategoriler: Genel

‘Kötü turist’ isyanı: Ülkeme saygı göster!

Kanarya Adaları’nda geçtiğimiz ay gerçekleşen protestolar esnasında taşınan pankartların mesajı herhâlde daha net olamazdı: Gezgin ülkeme saygı göster!

Şimal yarımkürede yüksek gezim sezonu yaklaşırken popüler destinasyonlarda yaşayan yerli halk içinde ‘anti-turist’ eğilim giderek tırmanıyor. Barselona, Atina ve Malaga benzer biçimde Avrupa’nın pek oldukça gezinsel kenti benzer protestolara sahne oluyor.

Kanarya Adaları’ndaki son gösterilerin de altını çizdiği benzer biçimde, ziyaretçi akınına uğrayan bölgelerde yaşayan insanoğlu ‘iyi gezgin’ istiyor. Kısaca plajda bira içen ve boş şişesini kuma saplanmış bir sigara izmaritiyle beraber geride bırakan değil, yöre kültürüne ve doğaya saygı duyan bir gezgin.

2023 senesinde dünya genelinde aşırı turizme karşı pek çok kampanya yürütülmüştü ve şimdi talepler oldukça daha yüksek sesle dile getiriliyor. ‘Kabul sıralamasında’ lokal dükkanlardan alışveriş icra eden, mahalli ekonomiye destek veren ve saygılı davranan turistler içeriyor. ‘Kara listede’ ise kaba, mahalli değerlere saygısız ve bölge halkının yaşamını negatif etkileyen turistler var. Gezim araştırmacısı ve Aalborg Üniversitesi profesörü Carina Ren şu şekilde diyor:

Kaba ve saygısız turistler hep vardı; bir tek şimdi sayıları her zamankinden daha çok…

Daha ilkin Instagram sizi nasıl kötü bir turist hâline getiriyor? başlıklı haberimizde de vurguladığımız benzer biçimde ‘toplumsal medya turizmi’ de bu pervasız ve kaba davranışları tetikliyor.

Venedik, dünyada günübirlik ziyaretçilerden ‘ayakbastı’ parası alan ilk kent oldu. Fotoğraf: Getty Images

Aşırı turizmi denetim altına almak için hangi yöntemler benimseniyor?

Gezi sektöründe salgın sonrası toparlanma devam ederken, giderek artan sayıda destinasyonda gezim rekorlarının kırıldığı görülüyor. Dünya Gezi ve Gezim Konseyi 2024 senesinde turizmde üstün dereceli kırılacağını öngörüyor. Geçen yıl (bundan önceki yıla nazaran yüzde 19 artışla) 85,1 milyon internasyonal ziyaretçiyi ağırlayan İspanya’da 2024 senesinde daha çok ziyaretçi planlanıyor. Gezim yetkilileri, pandemi peşinden gelen gezi patlamasının keyfini çıkarıyor. Sadece mahalli halktan yükselen seslerden de anlaşılacağı suretiyle hepimiz bu durumdan memnun değil.

Aşırı turizmi denetim altına almak için son dönemde hayata geçirilen uygulamalardan bazıları şu şekilde:

  • Bu yıl Barselona’da yetkililer olağan dışı bir adım attı ve yaşlı şehir sakinlerini gezgin akınından (ve doğal onların dirseklerinden) korumak için bir otobüs güzergâhını Google Haritalar’dan kaldırdı.
  • Ibiza ve Magaluf benzer biçimde gece hayatıyla meşhur İspanya’nın Balear Adaları’nda alkol kısıtlamaları yürürlüğe girdi.
  • Dünyanın en oldukça ziyaret edilen kentlerinden kabul edilen Venedik’te seyyah akışını azaltmak için günübirlikçilerden ücret alınıyor.
  • Bali’de ise ziyaretçilerin kutsal mekânlara saygısızlık ettiği ve saygısızca davranılmış olduğu bir takım olayın peşinden yeni bir gezim vergisi uygulamaya koyuldu.
Palau, ziyaretçilerden çevreye karşı duyarlı davranmalarını talep ediyor. Fotoğraf: Getty Images

Kopenhag İşletme Okulu’nda Sürdürülebilir Gezim Yüksek Lisans Programı’nın direktörü ve aşırı gezim uzmanı Sebastian Zenker, “Münakaşa aslen arzu edilen gezgin profiliyle değil, mahalli halkın turizmden faydalanmasıyla ilgili. Kanarya Adaları’na bakarsanız, nüfusun üçte birinin yoksulluk sınırında yaşadığını görüyoruz. Gezim bu adalarda büyük bir gelir deposu. Fakat kimin için? Nazik ve görgülü turistleri ağırlamak istediğimizi söylemek kafi değil. Mühim olan bu paranın nereye gittiği. Şu anda nüfusun büyük bir kısmı bundan faydalanamıyor. Eğer mahalli halk geçimini sağlamış olduğu takdirde her iki taraf için sıhhatli bir beraberlik olabilir” diyor.

Queensland Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden Antje Martins’e nazaran de bu ideal gezgin tipi değil daha iyi bir yönetim meselesi. “Mahalli halk kaba davranışlar için turistleri suçluyorsa, bu gezim yönetiminin başarısız bulunduğunun bir işareti” diyor.

Martins’e nazaran, gezgin sayısını azaltma yönünde baskı, turizmcilerin daha varlıklı kesime yönelmesine ve alt kesimin bu pazarın haricinde kalmasına yol açabilir. Bu yaklaşım 2020 senesinde Yeni Zelanda’da uygulanmış sadece başarısız oldu. Gezim uzmanları ve sektör araştırmacıları varlıklı turistlerin ekonomiye daha çok katkıda bulunduğunu gösteren hiçbir kanıt olmadığını ve aslen çevre için daha fena olabileceğini belirtirken, mahalli gözlemciler bu yaklaşımı ‘elitist ve züppece’ buluyor.

Martins, “Bu ufuk açıcı deneyimleri bir tek varlıklı insanların yaşamasını istemiyoruz fakat gezegeni mahvetmemek için daha bilgili olmak zorundayız” diyor. Daha pozitif yönde bir davranış biçimini şekillendirmek için sektör genelinde her türlü yol deneniyor. Bir süredir, yörede makbul sayılan davranışları vurgulayan gezim rehberleri benzer biçimde ılımlı yaklaşımlar gündemde.

Mesela İzlanda turistlerden doğada wcye gitmekten kaçınmalarını talep ediyor. Adalar ülkesi Palau, çocuklar tarafınca yazılan bir metin vasıtasıyla ziyaretçilerden çevreyi korumalarını istiyor.

Daha katı müdahaleler içinde Venedik’te görüldüğü suretiyle gezim vergileri içeriyor sadece günlük 5 euro ücretin caydırıcı bulunduğunu söylemek güç. Bazı ülkeler bu yöntemi oldukça sert bir halde kullanıyor. Bhutan’da 2019’dan bu yana günlük 100 dolar olan gezgin vergisi, ziyaretçi sayısı ve süre üstünde etkili bir fren görevi görüyor lakin bununla beraber düşük bütçeli turistleri dışarıda bırakıyor.

Gezim sektöründe yatak kapasitesi sınırlamaları da yolda

Bu yıl Amsterdam ‘daha çok otele hayır’ dedi ve şehirdeki gezinsel yatak sayısını denetim altına almak istediğini deklare etti. Öteki gezinsel kentlerin de bunu takip etmesi olası görünüyor.

Amsterdam, Red Light bölgesindeki tabelalar kuralları net bir halde ortaya koyuyor Fotoğraf: Getty Images

Zenker, gelecek yıllarda belirli türden insanlara hoş karşılanmadıklarını açıkça söyleyen uygulamalarla daha sık karşılaşacağımızı düşünüyor; mesela Amsterdam’ın 2023 ‘Stay Away’ reklam kampanyasının genç İngiliz adamların kenti bekarlığa veda partisi mekânı olarak görmekten vazgeçirmeyi amaçladığını belirtiyor.

Martins, “Turizmin yol açmış olduğu negatif tesirleri doğru bir halde yönetemiyorsak, aslen o destinasyonu yok ediyoruz anlama gelir. Bir sanayi olarak sürdürülebilir olmamız gerekiyor bu sebeple eğer bunu yapmazsak elimizde satacak bir ürünümüz kalmayacak” diyor. Ek olarak gezginleri daha özenli gezi etmeye çağrı ediyor. Bu ilkbaharda başlamış olan ve yaz süreci süresince devam edeceği kati olan gelişmeler, gezim sektöründe büyük bir değişimin başlangıcı benzer biçimde görünüyor. Ve uzmanlara nazaran bu kesinlikle koşul.

X/Twitter hesabımızı takip etmeyi ihmal etmeyin. Daha çok gezi haberine buradan erişebilirsiniz.


BBC Travel makalesinden Türkçeleştirildi. Ek kaynak: Mashable Türkiye arşivi.

Bul-Tikla

Son Yazılar

YouTube Premium Türkiye abonelik fiyatlarına zam geldi

YouTube, kısa sürede Avrupa, Orta Doğu ve Cenup ABD'daki bir çok ülkede Premium abonelik fiyatlarına…

6 saat ago

Microsoft, Paint ve Notepad’de kullanılacak yeni yapay zekâ özelliklerini duyurdu

Microsoft, 1980'lerde piyasaya sürdüğü iki program Paint ve Notepad'e, aradan geçen 40 senenin arkasından suni…

13 saat ago

ABD başkanlık seçimleri sonrası yeni merak konusu: Woke kültürü nedir?

"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…

20 saat ago

Don Toliver – New Drop Şarkı Sözü

[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…

20 saat ago

ABD seçimlerinde neden Cumhuriyetçiler kırmızı, Demokratlar mavi? Aslında tam tersiydi…

Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…

1 gün ago

280 kurum ve 1300 katılımcı

Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…

1 gün ago