Siz ve partneriniz birbirinize ne kadar bağlısınız? Bunu öğrenmek için ‘kuş testi’ yapmayı deneyin. Ne şekilde mi? Derhal anlatalım: Bir dahaki sefere pencereden dışarı bakmış olduğunuzda, yürüyüşe çıktığınızda ya da otomobille gezerken bir kuşu işaret edin ve partnerinizin iyi mi tepki verdiğini görün. Telefonundan başını kaldırıp ne tür bir kuş bulunduğunu merak ediyor mu? Onu görmek için pencereye geliyor mu yada başka bir halde onunla (ve sizinle) ilgileniyor mu?
Aslen TikTok’ta viral olan bu ‘kuş testi’ meşhur ilişki araştırmacıları ve ‘Aşk Reçetesi’ kitabının yazarları John ve Julie Gottman’ın çalışmalarına dayanıyor. Gottman’lar araştırmaları sonucunda, ilişki içindeki bireylerin tertipli bir halde eşleriyle bağ kurma girişiminde bulunduğunu tespit etmişler. Araştırmacılar bu girişimleri ‘davetler’ olarak adlandırıyor ve ilişkinizi güçlendirmeye destek olacak bilim temelli beş ipucu veriyor.
Partnerinize doğru yönelmek
Bu şekilde bir bağlantı kurma çabasıyla karşılaştığımızda (mesela partnerimizin bir kuşu fark edip bizlere ondan bahsetmesi benzer biçimde), önümüzde ‘yönelme’ yada ‘oralı olmama’ içinde bir seçim beliriyor.
Kuş testinin amacı aslen partnerinizi sınamak değil, ister kuşlarla ister başka bir şeyle ilgili olsun, bu bağlantı kurma girişimlerinin ne kadar organik bulunduğunu göstermek. Gününüzü, iş yerindeki zorlukları, gelecekle ilgili hayalleri ve hatta toplumsal medya üstünden bir meme’i paylaşmak bile bağlantı oluşturmak için meydana getirilen birer hamle. Ve bu ‘çağrılara’ iyi mi cevap verdiğimiz ilişkimizin sağlığı açısından büyük ehemmiyet taşıyor.
John Gottman, “Bu hakikaten itimat inşa etmeyi, partnerinizin duygularını ve gereksinimlerini minimum kendi duygularınız kadar önemsediğinizi anlamasını sağlıyor” diyor.
Epeyce ses getiren bir araştırmada John Gottman ve meslektaşları 130 yeni evli çifti videoya çekti ve birbirleriyle olan etkileşimlerini çözümleme etti. Hâlâ mutlu bir birlikteliği olan çiftler, içlerinden birinin bağ kurma girişiminde bulunmuş olduğu zamanların yüzde 86’sında eşine doğru yöneldi. Mutsuz ya da boşanmış olanlarda bu oran yalnız yüzde 33 olarak kaydedildi.
Julie Gottman, “Partnerinizin ne süre bağlantı oluşturmak için bir girişimde bulunduğuna dair farkındalığınızı artırmalısınız. Onu ‘duyduğunuzu’ hissettirmek oldukca kolay. İşte yönelim dediğimiz şey bu tarz bir olay” diyor.
Minnettarlığınızı dile getirin
Minnettarlığı ifade etmek bizi partnerimize yakınlaştırıyor. Chapel Hill’deki North Carolina Üniversitesi’nden psikolog ve insan ilişkileri üstünde bilimsel emekler meydana getiren Love Consortium’un direktörü Sara Algoe, ilişkiyi derinleştiren davranışlar içinde en kuvvetli bilimsel kanıtların minnettarlığın rolüne ilişkin bulunduğunu söylüyor.
2022 senesinde 125 çift üzerinde yapılan bir çalışmada araştırmacılar, katılımcıları minnettarlığı ifade etmenin ilişkiye yararları mevzusunda bilgilendirdi. Arkasından katılımcılara şunu hatırlamaları tavsiye edildi: “Eğer partnerim takdir ettiğim bir şey yaparsa, o süre minnettarlığımı ifade edeceğim.”
Bu öneriyi takip eden üç hafta süresince partnerin minnettarlığını ifade etme sıklığı artış gösterdi ve bu durum çiftin beraber daha çok süre geçirmesine yol açtı. Hem de günde ortalama 68 dakika daha çok…
Minnettarlığı gösterme biçiminiz eşiniz size kahve getirdiğinde edilen bir teşekkür yada çiçek ve armağan benzer biçimde daha heybetli bir jest olabilir. Ek olarak John Gottman, “İlişkinizde ‘pozitif olan şeyleri hakikaten fark etme’ pratiği yapın” diyor.
Algoe ve talebesi Laura Kurtz bir araştırma kapsamında 71 çiftin birbirleriyle iyi mi tanıştıkları hakkında konuşmalarını videoya kaydetti. Sonrasında çiftlerden birbirlerini ne kadar yakın hissettiklerini temsil eden Venn diyagramları seçmeleri istendi. Araştırmacılar, daha çok kahkaha atan çiftlerin daha çok oranda örtüşen diyagramları seçtiğini keşfetti.
Buna karşılık, çiftlerin ayrı ayrı gülerek geçirdiği dönemin ilişki standardını pozitif yönde etkilemediği görüldü. Başka bir çalışmanın sonuçları paylaşılan kahkahaların insanların daha yakın hissetmesini sağladığını ve bunun da iyi ilişki durumunu desteklediğini gösteriyor. Algoe şöyleki diyor:
Ortak kahkaha o anda bağlı ve senkronize olduğumuzu hissettiriyor. Ben buna ‘zihin birleşmesi’ demeyi seviyorum.
Uzmanlara bakılırsa partnerinizle, her iki kişinin de iyi mi oynanacağını bilmediği oyunlar oynamak yada sıkıntılı yeni aktivitelere katılmak benzer biçimde beraber gülme olasılığınızın daha çok olduğu ortamlar yaratabilirsiniz.
Sarılın ve el ele tutuşun
Bağ kurmanın bir öteki kuvvetli yolu da dokunmak. Cildimiz bu dokunuşları algılamak için optimize edilmiş sensörlerle dolu. Duygusal temas, beyinde kaygı ve acıyı azalttığı kabul edilen oksitosini tetikliyor.
842 katılımcının yer almış olduğu 2022 tarihli bir çalışma sevecen dokunuşların çiftlerin birbirine karşı ne kadar duyarlı olduğuyla ilişkili bulunduğunu ortaya koyuyor. Algoe, “Bu yalnız kanepede yan yana oturmak, onun koluna dokunmak ya da omzuna yaslanmak olabilir. Bu anlamış olur içinde minik bir içtenlik kıvılcımı barındırıyor ve bizi birbirimize daha da yaklaştırıyor” diyor.
Duygusal bağ ritüelleri yaratın
Gottman’lar son 23 senedir her yıl ‘balayına’ çıkıyor, kanolarını Kanada’ya götürüyor ve aynı pansiyonda, aynı odayı kiralıyor. Oraya vardıklarında birbirlerine üç sual soruyorlar: Geçen yıl neyi sevdin? Peki nesi berbattı? Gelecek yıl için ne istersin? “Ve bu soruları yanıtlamak için iki hafta ayırıyoruz” diyor John Gottman.
Bu ritüellerin illa detaylı olması gerekmiyor; her iki şahıs tarafınca üstünde anlaşmaya varılan, uygulanan ve evvel tasarlanmış herhangi bir etkileşim olabilir. Günün sonunda birbirinize iyi geceler öpücüğü vermek ya da birbirinizin doğum günlerini daima kutlamak benzer biçimde bir ayin benimsenebilir.
John Gottman, “Bu duygusal bağ ritüelleri hakikaten oldukca önemli” diyor. “Bu sebeple karşı tarafa ‘Mutsuz olduğunda dünya durur ve ben seni dinlerim’ mesajı veriyor. ”