Bir grup bilim insanı, düzgüsel oda sıcaklığı ve basıncında “gerçek” elmaslar üretmenin bir yolunu buldu. Bu buluş, laboratuvar ortamında elmas üretim sürecini büyük seviyede basitleştiriyor, verimliliği artırıyor ve bununla birlikte bu süreci daha erişilebilir hale getirme potansiyeli taşıyor. Geleneksel elmas üretim şekilleri oldukça karmaşık ve pahalıydı, sadece bu yeni yöntem, bilim dünyasında coşku verici bir devrim yaratıyor.
Organik elmaslar, 140-240 kilometre derinlikte, 1.100-1.300°C ısı ve inanılmaz yüksek tazyik altında oluşuyor. Bu ekstrem koşullarda, karbon atomları hususi bir kristal yapıda bağlanarak elmasları oluşturuyor. Sadece bu elmasların yüzeye çıkması, volkanik patlamalarla gerçekleşiyor. Bu patlamalar, elmasları yer kabuğunun daha derin katmanlarından hızla yüzeye taşırken, düşük basınçlı yüzey koşullarında elmasları korumayı başarıyor. Günümüzde madenciler, bu antik elmasları volkanik hatlarda yada aşınma sonucu taşınan dere yataklarında buluyorlar.
Laboratuvarda bu naturel koşulları öykünmek etmek için bilim adamları, yüksek tazyik ve yüksek ısı (HPHT) yöntemini kullanıyorlardı. Bu yöntem, karbonu sıvı metallere çözelti halinde alıp, onu kristalleştirerek elmas üretmek için aşırı ısı ve tazyik gerektiriyor. Sadece bu yöntem, aşırı şartlar sağlamakta zorlanıyor ve üretilen elmaslar çoğu zaman fazlaca ufak kalıyor. Ek olarak, işlem oldukça süre alıcıydı.
Yeni geliştirilen yöntem ise bu sorunları aşmayı başardı. Bu tekniğin temelinde, galyum ve silikon karışımının kullanıldığı bir süreç bulunuyor. Bilim adamları, galyumun grafen üretme kabiliyetini keşfetmişlerdi; grafen, elmasın yakın bir karbon formu. Bu özellik, galyumu elmas üretiminde de kullanılabilir hale getiriyor. Bu yöntemle, galyum ve silikon karışımı, ortalama 9,5 litrelik bir kavanozda elektrikle ısıtılıyor ve bu ortamda karbon kristalleşerek elmas haline geliyor. Elmaslar, bir tek 15 dakika içinde oluşmaya başlıyor ve ortalama iki buçuk saat içinde daha gelişmiş bir elmas filmi şeklinde şekilleniyor.
Bununla beraber, bu yöntemin ürettiği elmaslar, HPHT yöntemiyle üretilenlerden yüzbinlerce kat daha ufak. Bu yüzden, şu anda takı üretimi için uygun değiller. Sadece bu ufak elmaslar, teknolojik uygulamalarda, mesela matkap uçları, kesme ve cilalama benzer biçimde endüstriyel alanlarda kullanılabilir. Ek olarak, düşük tazyik gerektiren bu yöntem, elmas üretiminin daha büyük ölçeklerde yapılmasını mümkün kılabilir, bu da gelecekte ticari uygulamalarda büyük bir potansiyel taşıyor.
Rodney Ruoff’a gore, bu buluşun ticari tesirleri birkaç yıl içinde daha netleşebilir. Şu anda bilimsel ve ticari anlamda büyük bir coşku yaratmış olan bu bulgu, elmas üretiminde yeni bir devrin başlangıcını işaret ediyor. Bu yenilik, bileşik elmasların üretim yöntemlerini ve kullanım alanlarını köklü bir halde değiştirebilir, hatta yeni teknolojilerin ve endüstrilerin kapılarını aralayabilir.
Earth.com‘un haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.