Ludovico Ariosto (D: 8 Eylül 1474, Reggio Emilia, Modena Düklüğü, İtalya – Ö: 6 Temmuz 1533, Ferrara, İtalya) Ozan.
İtalyan Rönesans ruhunun en yetkin ifadesi sayılan Orlando furioso (Deli Orlando) adlı epik şiiriyle meşhur İtalyan ozan. Bir oyun yazarı olarak da sahne sanatının gelişmesine katkıda bulunmuştur.
Babası Kont Niccolö Reggio, Emilia Kalesi’nin komutanıydı. Ludovico 10 yaşına bastığında tüm aile, babasının yurdu Ferrara’ya göç etti ve Ariosto kendisini hep bir Ferraralı saydı. Ufak yaşta şiire ilgi duydu, fakat babasının isteğine uyarak 1489″dan 1494’e değin Ferrara’da, istemeye istemeye, hukuk okudu. Sonrasında 1499’a değin kendini edebiyata verdi. Babası 1500’de ölünce, ailenin en büyük oğlu olan Ariosto dört adam ve beş kız kardeşine bakabilmek için beşeri bilimlere adanmış sakin bir yaşam sürme düşünden caymak mecburiyetinde bırakıldı. 1502’de Canossa Kalesi komutanı oldu ve 1503’te I. Ercole dükünün oğlu Kardinal Ippolito d’Este’nin hizmetine girdi.
Saray yaşamı ve üstlendiği görevler Ariosto’nun mütevazi zevkleriyle bağdaşmıyordu. Hep kardinalin yanında bulunması, tehlikeli askeri seferlerde ve diplomatik yolculuklarda ona eşlik etmesi gerekiyordu. 1509’da Ferrara Venedik’e saldırmış olduğu vakit da kardinalin yanıbaşındaydı. Kardinalin kardeşi ve ondan sonraki Ercole dükü olan (1505) Alfonso’yla 1512’de Roma’ya gitti ve Mukaddes İttifak Savaşı’nda Fransa’nın tarafını tutarak Papa Julius’u görevinden uzaklaştırma girişimine katıldı. Bunda tam bir başarısızlığa uğrayınca papanın hışmından korunmak için Âpennin Dağlarım aşıp kaçmak mecburiyetinde bırakıldı. Ertesi yıl X. Leo’nun papa seçilmesi üstüne Ariosto, edebiyata daha fazlaca vakit ayırabileceği bir vazife bulma umuduyla, tekrardan Roma sarayının yolunu tuttu. Bu yolculuktan bir netice çıkmayınca Ferrara’ya döndü.
O zamana değin Ariosto, Romalı ozan Tibullus ve Horatius’tan esinlenen birçok şiir yazmıştı. Şiirleri teknik yetkinlik bakımından o dönemin mühim ozan ve bilginlerinden Pietro Bembo’nun düzeyinde değildi, fakat duygu bakımından fazlaca daha içtendi. Ariosto ortalama 1505’ten sonrasında Orlando furioso üstünde çalışmaya başladı ve yaşamının sonuna değin bu yapıtı yenileyip düzeltmeyi sürdürdü. Kitabın ilk baskısı 1516’da Venedik’te, İkincisi 1521’de Ferrara’da yapılmış oldu. Bu ilk iki baskının ihtiva ettiği 40 kanto, 14. yüzyılda Boccaccio’nun, 15. yüzyılda da Poliziano ve Matteo Maria Boiardo benzer biçimde şairlerin izlediği geleneğe uygun olarak ottava rima (on bir hecelik sekiz dizeden oluşan kıta) ölçüsüyle yazılmıştı. İkinci baskıda dil ve üslup bakımından Bembo’nun tesiri görülür. Üçüncü baskıda bu tesir daha da belirginleşecektir.
Orlando furioso Boiardo’nun Orlando innamorato (Âşık Orlando) adlı yapıtının örneksiz bir devamıdır. Yapıtın kahramanı olan Orlando’nun adı, Roland’ın İtalyanca karşılığıdır. Orlando furioso ortaçağ ve erken Rönesans’ın destan, romans ve kahramanlık şiirlerinden alınmış bir takım vaka ve temadan oluşur, fakat şairin çeşitli bölümleri işlemedeki tutumluluğu ve becerisiyle şiirde bütünlük sağlanmıştır. Yapıt yüzyılın ikinci yarısında mecburi hale gelen fiil birliğine ehemmiyet vermemekle beraber, ihtiva ettiği çeşidi öyküler üç ana merkez çevresinde toplanır: Orlando’nun Angelica’ya duyduğu karşılıksız (çıldırtıcı) aşk, Charlemagne’ın önderliğindeki Hıristiyanlar ile Agramante’nin önderliğindeki Sarazenlerin Paris civarlarındaki savaşı ve Ruggiero ile Bradamante içinde geçen ikincil bir aşk öyküsü. Bunların en önemlisi birincisidir ve bilhassa şiirin ilk bölümünde büyük ehemmiyet taşır. İkincisi tüm anlatının epik arka planını oluşturur. Üçüncüsü de kökeni bu iki âşığın birleşmesine dayandırılan Este ailesine incelik göstermek amacıyla şiire alınmıştır. Yapıtın temel birleştirici öğesi ise kendi incelikli ruhsal dünyasını tüm karakterlerine yansıtan Ariosto’nun kişiliğidir. Şiirde tensel aşk baskın duygudur, fakat bu duygu yazann alaycı tutumu ve sanatçı uzaklığını korumasıyla dengelenir. Yayımlanır yayımlanmaz tüm Avrupa’da büyük ilgi gören Orlando furioso, Rönesans edebiyatım derinden etkilemiştir.
Ariosto 1517’de Buda (bugün Budapeşte) piskoposluğuna getirilen Kardinal Ippolito’yla Macaristan’a gitmeyi reddetti ve ertesi yıl kardinalin kardeşi Dük Alfonso’nun hususi hizmetine girdi. Böylece Ferrara’da, 1513’te tanıştığı metresi Alessandra Benucci’nin yanında kalabildi. 1522’de ise mali sıkıntılar yüzünden Garfagnana valiliğini kabul etmek mecburiyetinde bırakıldı. Apenninler’in uygarlıktan ve kanundan en uzak, siyasal çekişmelerle çalkalanan bu bölgesinde düzeni sağlamada büyük başarı gösterdi.
Ariosto 1517-25 arasındaki bu zamanda Horatius’un yergilerini örnek alan yedi yergisini (Satire) yazdı. Bunların ilki (1517’de kardinalle Buda’ya gitmeyi reddettiği vakit yazdığı), Ariosto’nun onurunun ve bağımsızlığının asil bir savunmasıdır. İkincisi, din görevlilerinin yozlaşmasını eleştirir. Üçüncüsü, yükselme tutkusundan anırmak icap ettiğini vurgulayan bir terbiye dersi verir. Dördüncüsü evlilik mevzusundadır. Beşinci ve akıncısı, efendilerinin bencilliği yüzünden ailesinden ayrı düşmenin kişide yarattığı duygulan anlatır. Pletro Bembo’ya yöneltilen yedincisi ise hümanistlerin terbiye bozukluğuna işaret eder ve Ariosto’nun. gençliğinde edebiyat eğitimini tamamlamasına izin verilmeyişinden duyduğu üzüntüyü dile getirir.
Ariosto beş güldürü yazdı. Cassaria (1508), I suppositi (1509), II negromante (1520; Sihirbaz), La lena (1529; Coşku) ve 7 studendi (Talebe) adlı bu oyunlardan sonuncusunu kardeşi Gabriele Ariosto tamamlayarak Ariosto’nun ölümünden sonrasında La scholastica adıyla yayımladı. Bu yapıtlar Latin klasiklerine dayanmakla beraber periyodunun yaşantısından esinlenmişti. Ek olarak, yazınsal açıdan fazla ehemmiyet taşımasalar bile Latin komedilerine öykünen, fakat mahalli dille yazılmış yapıtların ilk örnekleriydiler. Sonrasında Avrupa’da yaygınlaşan ve orta sınıfın aile sorunlarım işleyen komediler hep mahalli dilde yazıldı.
Ariosto 1525’te Ferrara’ya dönecek kadar para biriktirmeyi başardı. Büyük olasılıkla 1528-1530 içinde Alessandra Benucci’yle evliliğe ilk adımını attı (fakat kilise gelirini kaybetmemek için evliliğini gizli saklı tuttu). Son yıllarını eşiyle beraber, ufak evinin bahçesiyle uğraşarak ve Orlando furioso’yu düzelterek geçirdi. Üçüncü baskısı (Ferrara, 1532) 46 kanto içeren başyapıtı sonunda kusursuzluğa erişmişti. 1545’te kitaba bir de Cingue canti (Beş Kanto) diye malum ek bölüm (giunta) eklendi.
Dünya Edebiyatı