Karakterler
Ferdinand Magellan (Fernao de Magalhaes): Kitabın ana karakteri ve zamanı figürü, Portekizli bir denizci ve kaşiftir. Magellan, yürekli, kesin ve tutkulu bir kişiliktir; periyodunun ötesinde bir gösterime haizdir. Dünya çevresindeki bir yolculuğun mümkün olduğuna ve Asya’ya batı yönünden ulaşılabileceğine inanmıştır. Magellan, liderlik becerileri, denizcilikteki ustalığı ve yılmaz azmiyle bilinir. Sadece bununla birlikte inatçı ve kimi zaman ihtilaf yaratan bir kişiliğe de haiz olabilir, bu da onu sıkıntılı bir önder yapar.
Juan Sebastian Elcano: Magellan’ın ölümünden sonrasında seferin liderliğini üstüne alan İspanyol denizcidir. Elcano, ergonomik zeka sahibi, dayanıklı ve kesin bir karakter olarak tanımlanır. Dünya çevresindeki yolculuğu tamamlayarak gemisini ve kalan mürettebatı İspanya’ya geri getirir. Elcano’nun liderliği, seferin başarı göstermiş bir halde tamamlanmasında tehlikeli sonuç bir rol oynar.
Antonio Pigafetta: Magellan’ın seferine katılan bir İtalyan asil ve kâşiftir. Pigafetta, seferin kronikçisi olarak vazife yapar ve yolculukla ilgili detaylı bir günlük meblağ. Bu günlük, devrin koşulları, keşfedilen bölgeler ve karşılaşılan zorluklar hakkında kıymetli bilgiler sağlar. Pigafetta, meraklı, gözlemci ve maceraperest biridir.
Rui Faleiro: Magellan’la beraber seferi planlayan ve finansman sağlamada destek olan bir gökbilimci ve coğrafyacıdır. Faleiro, bu büyük girişimin arkasındaki zihinsel güçlerden biri olarak kabul edilir, sadece ruhsal problemler sebebiyle sefere katılamaz.
Mevzusu
Kitapta, Portekizli denizci Ferdinand Magellan’ın liderliğindeki zamanı dünya çevresi yolculuğunun hikâyesini anlatılmaktadır ve yürekli bulgu seferini iyi mi organize ettiği, karşılaşmış olduğu engeller, yaşamış olduğu tehlikeler ve bu süreçteki liderliği üzerinedir. Zweig, Magellan’ın yaşamını, karakterini ve denizcilik başarısının altında yatan motivasyonları detaylı bir halde ele alarak, okuyuculara hem bir bulgu hikâyesi hem de insan ruhunun derinliklerine bir seyahat sunar.
Portekizli bir asil olan Magellan, erken yaşlardan itibaren denizcilik ve keşiflerle ilgilenir. Devrin büyük deniz gücü Portekiz’de yetişen Magellan, Asya’ya deniz kanalıyla yetişme ve baharat ticaretini denetim etme hayalleri kurar. Sadece, Portekiz kralı tarafınca görmezden gelinir ve reddedilir, bu yüzden de destek bulabilmek için İspanya’ya gider. İspanyol Kralı V. Charles, Magellan’ın projesini desteklemeyi kabul eder ve böylece zamanı bulgu seferi için ilk adım atılmış olur. Magellan, 1519 senesinde beş vapur ve büyük bir mürettebatla Seville’den yola çıkar. Bu uzun yolculuğun amacı, Baharat Adaları’na batıdan ulaşarak yeni tecim yolları keşfetmek ve Dünya’nın çevresini dolaşmaktır. Sadece seyahat adım atar başlamaz zorluklarla karşılaşılır: denizciler içinde çıkan anlaşmazlıklar, zor hava koşulları ve denizdeki tehlikeler mürettebatın moralini bozar.
Magellan, Cenup ABD’nın cenup ucundaki geçiti keşfederek (bugün Magellan Boğazı olarak bilinir) Pasifik Okyanusu’na açılır. Bu, Magellan’ın yolculuğunun en mühim başarılarından biridir, bu sebeple bu yeni okyanusun varlığından Avrupalılar’ın haberi yoktur. Uzun ve tehlikeli bir yolculuktan sonrasında, mürettebat nihayet Filipinler’e ulaşır. Sadece burada, Magellan mahalli halkla olan çatışmada yaşamını kaybeder.
Magellan’ın ölümünden sonrasında, seferin liderliğini Juan Sebastián Elcano üstlenir. Yalnız bir vapur ve 18 mürettebatla yolculuğa devam eden Elcano, dünyayı dolaşıp İspanya’ya geri dönmeyi başarır. Bu vaka, insanlık tarihindeki en mühim denizcilik başarılarından biri olarak kabul edilir.
Stefan Zweig, “Magellan” adlı eserinde, bir tek zamanı bir vakası anlatmakla kalmaz, bununla birlikte insan ruhunun cesaret, azim ve bulgu arzusunu da kutlar. Magellan ve mürettebatının karşılaşmış olduğu zorluklar, insanlığın bilinmeyene olan merakını ve bu merakın üstesinden gelmek için meydana getirilen fedakarlıkları gözler önüne serer. Zweig, bu büyük bulgu hikâyesini detaylı betimlemeler ve derinlemesine analizlerle sunarak okuyuculara zamanı bir maceranın içine çeker.
Çevresini dolaşarak dünyanın yuvarlak bulunduğunu kati olarak kanıtlayan Portekizli denizcinin biyografisi, Yeniçağ’ın bu en mühim kâşifini kesin, yürekli, mağrur bir kişilik olarak tanımlıyor. Tarihte iz bırakmış kişilerin yaşamöykülerini kendine özgü bir üslupla kaleme alan Zweig, Macellan’da, dünyanın pek oldukça coğrafi bölgesine bugün bildiğimiz adlarını veren Portekizli kâşifin, her biri apayrı bir serüven olan keşiflerini kişiliğiyle bütünleştirerek konu alıyor. Colombus’un başarısı Avrupa’da müthiş bir şaşkınlık yaratır. Bir süre sonrasında da yaşlı dünyamızın daha ilkin asla şahit olmadığı bir serüven ve bulgu heyecanı patlak verir: Tek bir yürekli insanoğlunun başarısından, tüm bir kuşağa kafi gelecek şevk ve cesaret doğar, bu daima böyledir. Avrupa’da sınıfından ve konumundan hoşnut olmayan, haksızlığa uğradığını düşünen ve beklemek için fazla sabırsız olan hepimiz, minik oğullar, işi olmayan subaylar, büyük efendilerin piçleri, kanun tarafınca aranan karanlık tipler, hepsi de Yenidünya’ya gitmek ister.
Salih Kıymet – Miras şarkı sözleri ile Kaçsam gitsem kendimden,Oldukca oldukça uzaklara,Bilmediğim tenlere,Bilmediğin bölgelere. Bu…
Telefonu bir alüminyum folyoya sarmak, ilk başta kulağa garip bir gözlem benzer biçimde gelebilir. Aslen…
Esra Sezer – Üstüme Gelme Sözleri “Üstüme Gelme” şarkı sözleri ile Gelme Üstüme GelmeÜstüm BaşımToz…
Kendi meme kanserini laboratuvarda üretilmiş virüsleri tümöre enjekte ederek başarıyla tedavi eden bir bilim insanı,…
İlyas Yalçıntaş – İstanbul’da Sözleri “İstanbul’da” şarkı sözleri ile Gittiğin bölgeler iyi mi kim bilir…
Günümüzde yazışma oluşturmak için kullandığımız cihazlar içinde yer edinen telefonlar, artık hayatımızın merkezinde yer ediniyor.…