Mars‘taki gizemli bir vadiyi bir yıl süresince keşfeden NASA’nın Curiosity aracı, yeni ve garip bir hedefe doğru yol almaya başladı.
Minik bir otomobil boyutundaki robotik laboratuvar, “boxwork” adında olan olağan dışı yapılara haiz bir bölgeye doğru gidiyor. Bölgenin yapısı, uzun süre ilkin bulunan sıcak yeraltı suları sebebiyle ufak mağara benzeri deliklere haiz. Doğal ki bölgede bir zamanlar suyun bulunmuş olması, yaşam potansiyelini de ortaya çıkarıyor. Araştırmacılar bu bölgenin bir zamanlar, tek hücreli mikroorganizmalara ev sahipliği yapmış olup yapmadığını idrak etmek istiyor.
Yüzey aracıyla ilgilenen bilim insanlardan Kirsten Siebach mevzuyla ilgili şu şekilde dedi: “Erken Dünya mikropları da benzer bir ortamda hayatta kalmış olabilir. Bu da burayı keşfetmek için coşku verici bir yer haline getiriyor.“
Görevin başladığı 2011 yılından bu yana Curiosity 566,000,032 kilometre seyahat yapmış oldu. Bunun 566 milyonu uzayda, kalan 32 km’si ise Mars yüzeyindeydi.
Gediz Vadisi adında olan (Evet, ülkemizdeki Gediz) bölgede aracın ezdiği ufak kayalar, saf kükürt kristallerine haiz olduğu ortaya çıkmıştı. Curiosity’nin bulunmuş olduğu bölgede içinde kükürtün de bulunmuş olduğu molozlarla çevriliydi. Sadece saf kükürt bulmak oldukça hususi bir durum.
Dünya’da saf kükürt, süper sıcak volkanik gazlar ve sıcak su kaynaklarıyla ilişkilendiriliyor. Oluşmasının bir öteki yoluysa bakteriyle etkileşime girmesi; öteki bir deyişle “yaşamla”.
Curiosity görevindeki bilim adamlarından Abigail Fraeman, Mashable’a şu açıklamada bulunmuştu: “Bulgu aracının bulunmuş olduğu yerde bir volkanın yakınında olduğumuzu sanmıyoruz. Bu yüzden bu hususi konumda bulmak şaşırtıcı bir durum.”
Yüzey aracının yolculuğunun bir sonraki ayağı, birkaç ay sürecek. Sadece bilim adamları Sharp Dağı’nın eteklerinde bulunan bu yeni bölgeyi araştırmak için oldukça istekli. Zira bu bölgenin Mars’ın geçmişiyle ilgili ipuçları barındıracağını düşünüyorlar.
Mars Reconnaissance Orbiter yörünge aracından gelen görüntülere nazaran alan, birkaç kilometre süresince uzanan sırtlardan oluşan bir örümcek ağına benziyor. Bu sırtlardaki boş alanları da koyu renkli kumlar doldurmuş durumda.
Mars’ta birbirine bağlı sırtlar olarak görünen birkaç tür alan bulunuyor, sadece bunların hepsi aynı şekilde oluşmamış. Mesela Kızıl Gezegen’in cenup kutbu civarlarında, bir meteor çarpmasından sonrasında oluşmuş olabilecek “İnka Şehri” olarak adlandırılan labirentimsi bir özellik bulunuyor. Çarpışma, hemen sonra fokurdayan magma ile dolan yerdeki fay hatlarına yol açmış olabilir.
“Erken dönem Dünya mikropları da benzer bir ortamda hayatta kalmış olabilir.”
Bilim adamları Sharp Dağı’nın eteklerindeki bu delikli bölgenin, son su damlalarındaki minerallerin yüzeydeki kaya çatlaklarına sızıp sertleşmesiyle oluşmuş olabileceğine inanıyor. Kayalar zaman içinde aşındıkça, bu çatlaklarda çimento haline gelen mineraller kaldı ve geriye bu delikli yapı kaldı.
Bu delikli yapılar, Dünya’da da oluşuyor. Sadece çoğu zaman yamaçlarda ve mağaralarda, yer altı sularının etkisiyle oluşuyor. Sharp Dağı’ndaki örneği garip kılan şey, suyun kaybolduğu bir dönemde oluşmuş olması. Jeologlar ek olarak, bu Mars yapısının niçin bu kadar geniş bulunduğunu, 10 ila 20 km içinde bir alanı kapladığını da bilmiyorlar.
Yüzey aracını yöneten ekip, bu çevrede uzun süre ilkin mikropların yaşayıp yaşamadığını anlamayı hedefliyor.
Elisha Sauers’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.