Virginia Woolf’un 1925 senesinde tamamladığı unutulmaz eseri “Mrs. Dalloway”, yazıldığı günden bu yana toplumsal normları derinden sarsan fırtınalar koparmaya devam ediyor. Woolf’un kendi kişilik buhranlarını yansıttığı ve bundan dolayı yayımlamadan ilkin üç kez baştan yazıya döktüğü ilgi çekici yapıt; satır aralarında “hanım” ve “adam” figürlerinin toplumdaki yeri ile Woolf’un benliğinin içindeki yeri arasındaki çatışmaları çarpıcı bir halde ele alıyor.
Virginia Woolf’un en konuşulan romanları içinde yer edinen “Mrs. Dalloway”; ana kurgu olarak Clarissa Dalloway’in geçmişte yapmış olduğu seçimler ve vazgeçişler üstünden aşama kaydediyor.
25 Ocak 1882’de Londra’da doğan Virginia Woolf, roman türüne yapmış olduğu örneksiz katkılarla hatırlanan büyük bir edebiyatçı, bununla beraber çağının en mühim eleştirmenlerinden biri. 1925’te piyasaya çıkan “Mrs. Dalloway”, ondan sonra kendi adıyla anılacak ‘şuur akışı’ tekniğinin de en başarı göstermiş örneği. Woolf’un öteki mühim eserleri içinde “Kendine Ilişkin Bir Oda”, “Deniz Feneri”, “Orlando”, “Flush” bulunmaktadır.
Çeviren: Osman Akınhay
"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…
Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…
Yavaş bir bilgisayar, derhal her insanın üretkenliğini engellemiş olan ve boş yere gecikmelere yol açan…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…