NASA’nın uzay sondası Jüpiter’in uydusundaki volkanik kül püskürmelerini görüntüledi

NASA’nın uzay sondası Juno, Jüpiter’in en büyük üçüncü uydusu İo’nun yakınlarından geçerken, iki volkanik ağızdan uzaya araç-gereç püskürdüğünü görüntüledi. Juno daha ilkin bu şekilde bir anı kayda geçirmemişti.

İo, volkanik olarak Güneş Sistemi’ndeki en etken gökcismi. Gökbilimciler, burada yüzlerce volkan bulunduğunu ve püsküren lavların kilometrelerce yükseğe ulaştığını düşünüyor.

Uzay sondasının kaydettiği görüntüler şubat ayında, Juno’nun İo civarında attığı son turda ortalama 3.900 kilometre uzaktan çekildi.

Şimdilerde bilim adamları Juno’nun çekmiş olduğu görüntülerin detaylı analizlerini gerçekleştiriyor. Southwest Araştırma Enstitüsü’nden Scott Bolton, bu sayede İo’nun volkanik süreçleriyle ilgili yeni bilgiler edinilebileceğini söylemiş oldu.

Credit: NASA / JPL-Caltech / SwRI / MSSS / Andrea Luck

Ilk olarak İskoçya’da yaşayan araştırmacı Andrea Luck, ham görüntüleri işleyerek netliğini artırdı. İo’nun dış çeperinde görülebilen püskürmeler ya tek bir volkanın iki açıklığından ya da iki ayrı volkandan kaynaklanıyor.

Juno, yedi yılı aşkın süredir Jüpiter’in yörüngesinde dolanıyordu. Uzay aracının birincil misyonu esnasında gaz devinin atmosferinden ve iç kısımlarından veriler toplandı. Bu sayede gezegenin atmosferik hava katmanının bulutlarının oldukça ötesine uzandığı ortaya çıkarıldı.

Juno yörüngede 35 turu tamamladıktan sonrasında, Jüpiter’in etrafındaki toz halkaları ve uydular dahil tüm sistemi incelemeye başladı. Bu uzatılmış misyon bir yıl daha ya da uzay aracı ölene dek devam edecek. Zaman içinde yörüngesi aşınan Juno, sonucunda Juno’nun atmosferinde yanıp yok olacak.

Bu aşamada telaşa mahal yok: NASA, uzay sondasının Jüpiter’in uydularından birine düşüp kirlilik yaratma riski olmadığını duyurdu. Bu uydulardan bazılarının yaşanabilir dünyalar olabileceği düşünüldüğünden oldukları şeklinde korunmaları da ehemmiyet taşıyor.

Credit: NASA / JPL-Caltech / SwRI / MSSS / Andrea Luck

Uzay sondasının üstünde JunoCam adında olan bir kamera bulunuyor. Bu kameranın varlık sebebi Jüpiter’in yakından fotoğraflarını çekip kamuoyunu bilgilendirmek. Bilim adamları amatör gökbilimcileri kameranın ham verilerini işleyip bir sonraki aşamada neye odaklanılacağını hep beraber belirlemeye çağrı ediyor.

JunoCam bilim adamlarına İo’nun volkanlarına dair taze veriler sunan tek vasıta değil. Kısa adı JIRAM olan Jüpiter Kızılötesi Aurora Haritalayıcı da İo’yu kızılötesi ışık altında gözlemliyordu. Araştırmacılar İtalya kökenli bu aracın bulgularını geçtiğimiz günlerde Nature Communications Earth and Environment dergisinde yayımladı.

İo’yu 1610 senesinde Galileo Galilei keşfetti sadece uydudaki volkanik patlamaları asırlar sonrasında NASA’nın Voyager 1 uzay aracı elde etti. Şimdi Juno’nun yardımıyla bilim adamları bu volkanik aktivitenin altında yatan mekanizmaları anlamaya başlıyor.

Aşağı yukarı Ay büyüklüğünde olan İo’nun tüm yüzeyi erimiş silikattan oluşan lav gölleriyle kaplı. Yazının baş yazarı Alessandro Mura, yapmış olduğu yazılı açıklamada, bu göllerin volkanların patlayıp çökmesiyle oluşan ve kaldera adında olan büyük havzaları doldurduğunu belirtti.

Araştırmacılar, İo yüzeyinde geniş lav gölleri bulunduğunu burada magmanın yükselip alçaldığını belirtiyor. Lav kabuk, gölün dik duvarlarına çarpıp Hawaii’deki lav göllerindekine benzer bir halka oluşturuyor. Muhtemelen bu yüksek bariyerler yardımıyla magma, İo’nun yüzeyinin tamamına yayılmıyor.

Öte taraftan bir öteki olasılık de magmanın gölün ortasında toplanıyor, etrafa yayılıyor peşinden da gölün kıyıları süresince çöken bir kabuk oluşturup lavı açığa çıkarıyor olması.


Elisha Sauers’ın haberini Sevin Turan Türkçeleştirdi.

(Toplam: 2, Bugün: 1 )

Site Footer