Niyâzî-i Mısrî (d. 09 Mart 1618, Malatya – ö. 16 Mart 1693, Limni Adası-Yunanistan) Mutasavvıf Ozan.
17. yüzyıl Halveti tarikatının Niyâziyye yada Mısriyye kolunun kurucusu, büyük bir sûfî tasavvuf edebiyatı ustası şairdir. Aslolan adı Mehmet olup, 12 Rebiülevvel 1027 / 8 Şubat 1618’de Malatya’nın şimdiki adı Soğanlı köyü olan İşpozi nahiyesinde dünyaya geldi. Babası, yöresinin önde gelenlerinden Nakşbendiyye tarikatı mensubu Soğancızâde Ali Çelebi’dir. Niyâzî ve Mısrî ise mahlaslarıdır. Mısrî mahlası tahsilini Mısır’da yaptığından dolayıdır.
Çeşitli medreselerde eğitim görmüş ve değişik yerlerde tasavvuf bilgisini geliştirmiştir. 1655 senesinde Halveti şeyhi Ümmi Sinan’dan hilafet alarak irşada mezun kılınmış, memleketin pek oldukça yerinde vaazlar vererek halkı irşad etmeye çalışmıştır.
Şöhreti her yana yayılan Niyazî Mısrî, ordunun maneviyâtını yükseltmek için Sultan IV. Mehmet tarafınca Lehistan seferine götürülür. Hakkında ileri sürülen iftiralardan sonrasında Limni adasına sürülür ve burada onbeş yıl çileli bir yaşam yaşar. Ölümünden bir yıl kadar ilkin affedilir ve Bursa’ya döner. Fakat Bursa Kadısı’nın şikayeti üstüne yine Limni’ye gönderilir ve burada vefat eder. Osmanlı sultanı tarafınca sürgüne göndermiş olduğu Limni adasında 1693 (H.1105) senesinde vefat etmiş olup türbesi de aynı adada bulunmaktadır.
Divanı’nın yanı sıra, “Risaletü’t-Tevhid, Şerh-i Esma-i Hüsnâ, Sûre-i Yusuf Tefsiri, Şerh-i Nutk-ı Yunus Emre, Risale-i Eşrât-ı Saat, Tahir-nâme, Fatihâ Tefsiri, Sûre-i Nûr Tefsiri” eserlerinden bazılarıdır.
Niyazî-i Mısri’nin menkıbevi yaşamı esas alınarak Emine Işınsu Öksüz tarafınca yazılan görkemli bir roman şeklindeki biyografisi Bukağı adı ile ilkin Ötüken Yayınları içinde hemen sonra ise Elips Kitap yayını olarak yayınlanmıştır. Niyâzî-i Mısrî Divanının şerhli basımı ise Akçağ Yayınları tarafınca yayınlanmıştır.
Arûzla yazdığı şiirlerinde Nesimi’nin tesirinde kalan Niyazi devrinin Vahdet-i Vücud görüşüne mensup kişilerinden de biridir.
Niyazi-i Mısrî’nin Türkçe ve Arapça manzum ve mensur 10 ciltten fazla eseri bulunmaktadır. O, edebiyatımızda daha oldukça mutasavvıf bir ozan olarak tanınır. Aruzla yazdığı şiirlerde çoğu zaman Nesimî ve Fuzulî, hece ile yazdıklarında ise Yûnus Emre‘nin tesirleri açıkça görülür.
Birçok yazma nüshası bulunan Divân-ı İlâhîyyat eski harflerle H. 1259/M. 1843’te Bulak’ta basılmış olduğu benzer biçimde, birkaç kere da yeni harflerle İstanbul’da 1967, 1974’te yayımlandı.
Öteki eserleri ise;
Niyazi-i Mısri’nin, Yunanistan’ın Limni adasında bulunan ve bugün üstünden cadde ve kaldırım geçen mezarı kurtarılmayı bekliyor.
Ek olarak bakınız ⇒
Divan Edebiyatı
Microsoft, 1980'lerde piyasaya sürdüğü iki program Paint ve Notepad'e, aradan geçen 40 senenin arkasından suni…
"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…
Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…
Yavaş bir bilgisayar, derhal her insanın üretkenliğini engellemiş olan ve boş yere gecikmelere yol açan…