Parnasizmin Ortaya Çıkışı Doğuşu
1866 senesinde Fransa’da piyasaya sürülen Le Parnasse Contemporain mecmua çevresinde toplanan ve aynı sanat görüşünü benimseyen şairlerin oluşturduğu şiir akımıdır. Aynı dönemde daha ziyade mensur eserler tesiri altına alan realizm ve natüralizmin şiirde kendisini göstermesi, parnasizm akımı ile adım atmıştır. Bu bağlamda, benimsenen şiir anlayışı, romantizmin bireysel hislenmeler ile şekillenen ve aşırı kırılgan şiir görüşüne de tepki içermektedir.
Parnasizmin Genel Özellikleri:
- Bu akımın ortaya çıkarttığı şiir anlayışı, gerçekçilik temeline dayanır. Söz mevzusu gerçeklik, dış dünyada gözlemlenen ve insana ilişik hususiyetlerin şiirin imkânı çerçevesinde ele alınması şeklindedir.
- Dış dünyanın bu şekilde yansıtılması, romantizmden gelen aşırı hassasiyetle beraber görülenin bireysel dünyadaki duygusallıkla aktarılmasına tepki anlamını taşımaktadır.
- Parnasyenler, sanatın sanat için yapılması görüşünü benimsemişlerdir.
- Parnasyenlerin toplumsal bir faydayı önceleyen şiir anlayışları olduğu söylenemez. Sanatkârane hüner gösterisi ön plandadır.
- Şiire vücut veren şekil özelliklerinde, dil ve üslupta, ahengi gerçekleştiren unsurlarda aşırı hassasiyetle üstünde durmuşlar, adeta bir kuyumcu titizliğiyle çalışmışlardır.
- Şiirin şekline titizlikle yaklaşırlarken ele alınan temalarda fotoğraf sanatına özgü renk ve hayal dünyasının da yansıtılmasını bir şiir malzemesi olarak kullanmışlardır. Iyi mi ki resimde tabloya çizgi ve renklerin ahengi yansıtılıyorsa şiirde de kelime malzemesinin imkânlarıyla, şiir hayatına renk ve çizgilerin nizamı getirilmiştir.
- Şiirde Antik Yunan kültürüne ilişik hususiyetlerin ele alınmasına ve buradaki zevkin yansıtılmasına ehemmiyet vermişlerdir.
- Zamanı dönemlere ilişik vakalar, şiirin imkânları dâhilinde tekrardan yorumlanmıştır.
- Uzak ve yabancı ülkelerin tarihlerine ilişik vakalar da gene bu akıma ilişik görüşü benimseyenlerce şiirde ele alınan konulardandır.
Parnasizmin Türk ve Dünya Edebiyatındaki Mühim Temsilcileri:
Dünya edebiyatında parnasyenler: Leconte de Lisle, Jese Maria de Heredia, François Coppe ile Türk edebiyatında parnasyenler: ilk olarak Cenap Şehabettin, peşinden Tevfik Fikret ve Yahya Kemal Beyatlı benzer biçimde sanatkârlar şiirlerini kaleme alırken etkilenmişlerdir.
Parnasizm Akımı Nedir Hakkında Özetlemek gerekirse Özet Informasyon:
XIX. yüzyılda Fransa’da ortaya çıkmış bir şiir akımıdır. Bu akım için şiirde gerçekçilik de denebilir. Adını Yunan mitolojisinde esin perilerinin yaşadığına inanılan Parnas Dağı’ndan alan Çağdaş Parnas dergisinde yazan şairler; ölçü, uyak, ses uyumu benzer biçimde ögelerle kurulan biçim mükemmelliğini önemsemiştir.
“Romantizme tepki olarak doğan bu akımda” duygu ve hayalin yerini gerçekler alır, dış dünyanın betimlenmesi esastır. Sanat için sanat anlayışı hâkimdir. Eski Yunan ve Latin mitolojisine hayranlık duyan parnasyenler, mevzularını çoğu zaman tarihten almış yada yabancı ve uzak ülkeleri mevzu olarak işlemiştir.
Fransız edebiyatından Gautier (Gutie), Banville (Banvil), Lisle (Lisl), Coppée (Koppi) ve Heredia (Herediya) parnasizmin dünya edebiyatındaki önde gelen temsilcilerindendir. Bu akımı Türk edebiyatına Cenap Şahabettin tanıtmıştır. Tevfik Fikret ve Yahya Kemal’in şiirlerinde de bu akımın tesirleri görülür.
Parnasizm Akımı Hakkında Geniş Detaylı Informasyon:
Duygusal şiire tepki olarak 19.yüzyılın ikinci yarısında Fransa’da dünyaya gelmiştir. Realizmi ve naturalizmi doğuran toplumsal ve siyasal koşullar, bu akım için de geçerlidir, realizm ilkelerinin şiire yansımasıdır. Kısacası “şiirdeki gerçekçilik” olarak adlandırılabilir.
Realizmin şiire yansımış biçimine Parnasizm denir. Fransa’da 1860′ta “Modern Parnas” adlı şiir dergisinin çevresinde toplanan sanatçılara “parnasyen” adı verilmiş, bunların oluşturduğu şiir akımı da Pamasizm olarak nitelenmiştir. Kısaca “şiirde gerçekçilik” anlama gelir.
Parnasizm, hayalci ve duygucu duygusal şiire karşı bir tepkidir. Realizmi ve Naturalizmi hazırlayan koşullar bu akım için de geçerlidir. Felsefe alanında Pozitivizmin öne çıkmasıyla bilimsel emek harcamalar ehemmiyet kazanmış, edebiyatın şiir kolunda da dış dünyayı duygusallıktan uzak bir şekilde özetleyen şiirler kıymet kazanmıştır.
Parnasizmin Özellikleri
1. Parnasyen sanatçılar “sanat için sanat” ilkesine haizdir. Şiiri yalnızca “güzellik” olarak görmüşler, onun toplumsal bir amacı olmasını kabul etmemişlerdir.
2. Sanatçılar güzelliği yakalayabilmek için, şekil kusursuzluğuna ehemmiyet vermişlerdir, ölçü, uyak ve sözcüklerin uyumun dikkat eden parnasyen sanatçılar şiirde seçkinlere seslendiler. Şiiri oluşturan sözcükleri, bir kuyumcu titizliği ile seçtiler.
3. Parnasizm sanatçıları, romantizmin duygu ve hayal yüklü lirik şiirine tepki gösterdiler. Yaşamı ve doğayı nesnel bir bakışla kavramayı hedeflediler.
4. Bu akım aslen eski Yunan edebiyatı ve Latin edebiyatına tekrardan geri dönüştür. Sanatçılarında karamsar bir ruh hali vardır.
5. Bu akımla beraber, bilim ve fenle ilgili mevzular, felsefi düşünceler şiire girdi.
6. Egzotik mevzuları işleyen parnasyen, dilin açık ve yalın olmasına itina gösterdiler.
Parnasizmin Mühim Temsilcileri:
Theophille Gautier ( mühim yapıtları : Mineler, Momİe’nin Romanı, Romantizmin Zamanı)
Thedore De Bonville ( mühim yapıtları : Fransız Şiirinin Minik Kitabı, Akrobatik Şiirler)
Leconte De Lisse (mühim yapıtları: Antik Şiirler, Barbar Şiirler, Ağlatısal Şiirler)
Jose Maria De Heredia ( mühim yapıtı : Ganimetler )
François Cooppe ( mühim yapıtları: Mukaddes Kalıntılar Korunağı, Alçakgönüllüler)
Parnasizmin Türk Edebiyatındaki Temsilcileri:
Tevfik Fikret…………. şiir
Yahya Kemal……. şiir
Mühim Not:
Bu akımı Türk edebiyatında tanıtan ve temsil eden ilk sanatçı Cenap Şehabettin’dir. Bu sanatçı sonrasında sembolizmi benimsemiştir.
Öteki Akımlar: