Mehmet Rıfat llgaz (d. Kastamonu/Cide, Şubat 1910 – ö. 7 temmuz 1993, İstanbul). Yazar, ozan.
Aslolan adı Mehmet Rıfat. Eylül 1917’de Cide’de ilkokula başladı. Temmuz 1923’te 13 yaşlarındayken “Yürekli Gemici” kitabını aldı, okudu. Bundan etkilenerek “Rahime Kaptan” romanını yazmaya kalktı. Terme’de ilkokulun altıncı sınıfına başladıktan sonrasında sıtmaya yakalandı. Üç aylık hastalık süreci geçince bu kez Kastamonu’daki ablasının yanına gitti (1924), orada ortaokulu tamamlamış oldu.
16 yaşlarında 1926 senesinde TBMM’nin açmış olduğu İstiklal Marşı yarışmasına bir şiirle katıldı. 17 yaşlarında Rıza Tevfik’in “Kabr-i Fikret’i Ziyaret” şiirinden etkilenerek yazdığı ilk şiiri “Sevgilimin Mezarında” Kastamonu’da Nazikler gazetesinde 27 temmuz 1927’de yayımlandı.
1930’da Kastamonu Muallim Mektebi’ni tamamlamış oldu, altı yıl ilköğretim öğretmenliği yapmış oldu. Ayrıca 1934’te 14 ay devam eden askerlik görevini tamamladı, aynı yıl Akçakoca’daki görevine döndü, “Ilgaz” soyadını aldı.
Ekim 1938’de Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Kısmı’nii tamamlamış oldu, tüberkülozunun ilerlemesi üstüne de İstanbul’a gitti ve Yakacık Sanatoryumu’na yattı. 1940’ta Edebiyat Fakültesi Felsefe Kısmı’nde okumaya başladı. Burada Hasan Tanrıkut, Salah Birsel, Sabahattin Kudret Aksal’la tanıştı.
İlk kitabı olan “Yarenlik”i kendisi yayımladı (1943). İkinci kitabı “Derslik”, şubat 1944’te Sıkıyönetim kararıyla toplatıldı. Eylül 1948’de “Yaşadıkça” adlı şiir kitabı bakanlar kurulu kararıyla toplatıldı.
1953’te “Devam” adlı şiir kitabını kendi olanaklarıyla yayımladı. Adapazarı, İstanbul ve Boğazlıyan ortaokullarında Türkçe öğretmenliği yaptıktan sonrasında yaşamını gazetecilik, gülmece ve oyun yazarlığıyla kazanmıştır.
23 şubat 1956’da İlhan Selçuk’un yönetimindeki Dolmuş gülmece gazetesinin yazı ekibine katıldı. İlk yazısı 8. sayıda yer edinen “Aslan Oranı” adlı öyküsüdür. Dolmuş’un yazarları “Vites”, “Dişli” benzer biçimde adlarla yazıyorlardı, o da “Stepne” adını aldı. Burada değişik gülmece yazıları yayımladı.
Hababam Sınıfı yazılarını İlhan Selçuk’un önerisiyle kitaplaştırdı (mayıs 1957). Fakat “Rıfat Ilgaz” değil, dergideki “Stepne” imzası kullanıldı.
Arkadaşı Süavi’yle beraber Gar Yayınları’nı kurup Bizim Koğuş’u yayımladı. Bu kitap yüzünden Adapazarı’na sürgüne gönderilecekken 27 Mayıs 1960 devrimiyle bundan kurtuldu.
1965’te Karamürsel’de Hababam Sınıfı’nın tiyatroya uyarlanışını kaleme aldı. Ulvi Uraz Minik Sahne’de üç ay kapalı gişe oynadı. Ayrıca Orhan Günşiray ile Atıf Yılmaz’ın sahibi olduğu Yerli Film Yapımevi, Hababam Sınıfı’mn çekim hakkını satın aldı.
Eylül 1968’de Oktay Akbal ile Asya-Afrika Yazarlar Birliği’nin Özbekistan’ın başkenti Taşkent’teki toplantısına davetli olarak katıldı. Aynı ay içinde bu kez Moskova Yazarlar Birliği’nin toplantısına katılıp Konstantin Simenov’dan sonrasında bir konuşma yapmış oldu. Konuşmasını Türkolog Radi Fiş çevirdikten sonrasında “Aydın mısın?” şiirini Türkçe okudu.
1974’te Ertem Eğilmez-Umur Bugay’ın ısmarladığı Hababam Sınıfı senaristliğini sansürden geçirdi. Bunun üstüne Hababam Sınıfı adıyla altı film daha yapılmış oldu.
6 aralık 1982’de İstanbul Şan Müzikholü’nde “55. Sanat Yılı ve 70. Yaş Günü” kutlandı.
“Yıldız Karayel” romanına Orhan Kemal Roman Armağanı verildi. “Karartma Geceleri” romanı, 1990’da Yusuf Kurçenli tarafınca senaristliği yazılıp filme çekildi. Film çeşitli ödüller aldı.
Kastamonu Belediyesi 2 Mayıs 1991’de, öğrenciliği esnasında oturmuş olduğu Karaağaçlı Sokağı’na “Rıfat Ilgaz Sokak” adını verdi. 19 Kasım 1991’de son şiirini yazdı. 6 Ekim 1993’te Kültür Bakanlığı tarafınca Bakırköy Kütüphanesi’ne “Rıfat Ilgaz” adı verildi. Haziran 1993’te Edebiyatçılar Demeği Onur Ödülü’nü Ankara’da bir törenle aldı.
24 Haziran 1993’te Bartın’a geldi. Azim Kitabevi’nde imzaya katıldı. Rahatsızlandı. Otele çekildi. Saat 21.00’de Millet Meclisi’nde söyleşiye çıktı. Bu etkinlikler son imzası ve son söyleşisi oldu. 2 temmuz 1993 Sivas vakalarını akşam öğrendi. Vakaları izlemeye başladı. 7 temmuz 1993’te 83 yaşlarında yaşama gözlerini yumdu. Haydarpaşa Hastanesi “Akciğer embolisi”nden öldüğünü deklare etti. 8 temmuz 2003 günü Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İlk şiirleri Kastamonu’da Nazikler ve Açıksöz gazetelerinde çıktı (1927). Çığır, Oluş, Yücel, Varlık, Hamle dergilerinde (1937-1942) duygusal şiirler yayımladı. 1940-1950 yıllarında güçlenen toplumcu şiirin ön saftaki temsilcilerinden biri oldu. Rıfat Ilgaz, 1940 kuşağının toplumcu kesiminde yer aldı. Kuşağı içinde yer edinen şairlerden değişik bir yaşam çizgisi yanında, değişik bir şiir anlayışı da geliştirdi. Toplam 5 yıl, 5 ay, 25 gün hapis yatması onun asla şüphe yok ki özgürlük-özgürsüzlükle kurtulamadığı tüberküloz ölüm-hayat mevzularını öne taşıdı.
Rıfat Ilgaz, Yürüyüş dergisinde 1942’de yazdığı bir yazıda sanat anlayışını şöyleki deklare etti:
“…Sanatkâr her şeyden ilkin muhitini, cemiyetini kavrayabilecek ileri fikir sistemine haiz olmalıdır. Sadece bu seviyeye ulaşan sanatkâr, kendinden bekleneni verebilir.”
O, Nâzım Hikmet şiiri içindeki ya da 1940 kuşağı içindeki yeri için de şöyleki dedi:
“Benim 1940 toplumcu kuşağına bağlı bir ozan olarak ek olarak yapmak istediğim, Nâzım Hikmet akımı içinde yeni, kişisel bir değişimin olmasıdır. Mısra oluşturmayı günlük konuşma diline oturtup geliştirmek, diri Türkçeyi, biçimini bulmuş söz dizileriyle pekiştirip bu şiir diliyle de halka yaklaşmak, şiirin özüne, sözünü sözüne uydurmak, mevzusuna yakarış söyleyiş biçimleri getirmek.”
Özgürlük Gosteri dergisine yazdığı bir yazıdaki;
“1940 kuşağından olmak, süre zincirinde yer tutmak, yaşam koşulları içinde İkinci Dünya Savaşı’nın yoksulluklarını, acılarını, baskısını, bunalımlarını yaşayıp günü gününe yansıtmak anlama gelir. Bir çağı tümüyle değerlendirmek, yarına gene o dönemde belgesel olarak aktarmak anlama gelir”
biçimindeki sözleriyle 1940 kuşağına daha geniş bir boyut kazandırdı.
Şiir:
Romanları:
Öykü:
Hatıra (Anı):
Köşe Yazıları:
Tiyatro Oyunları:
Çocuk Edebiyatı:
Ödülleri:
"Woke" terimi, süre içinden ilk anlamından oldukca değişik bir halde evrim geçirdi. Geleneksel olarak baktığımızda…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
Tüm dünyada gözler ABD seçimlerine çevrildi ve kesinleşmemiş sonuçlara gore Cumhuriyetçilerin talibi Donald Trump seçimden…
Türkiye Suni Zeka İnisiyatifi’nin (TRAI) düzenlemiş olduğu Türkiye Suni Zeka Zirvesi bu yıl yedinci kez…
Yavaş bir bilgisayar, derhal her insanın üretkenliğini engellemiş olan ve boş yere gecikmelere yol açan…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…