Geçtiğimiz yıllarda robotik ve suni zeka mevzularında büyük atılımlar gerçekleşti. Sadece gene de doğadaki kadar süratli ve çevik robotlar üretemedik. Yeni bir araştırma da bunun nedenlerini ortaya koyuyor.
Daha ilkin meydana getirilen yüzlerce araştırmayı inceleyen ve hayvanlarla robotları güç, alan, tespit etme ve denetim şeklinde çeşitli kategorilerde karşılaştıran bilim adamları, garip bir sonuca ulaştı. Robotların geride kalmasının ana sebebi, herhangi bir kategoride geride olmaları değil, bu kategorilerin toplamındaki başarısızlıkları olarak belirlendi.
Colorado Boulder Üniversitesi’nden mekanik mühendisi Kaushik Jayaram, mevzuyla ilgili şunu söylüyor: “Sistem seviyesinde robotlar istendiği kadar iyi değiller. Naturel tasarımlarında çeşitli taviz verme durumlarıyla karşılaşıyoruz. Üst düzey hız şeklinde bir şeyi iyileştirmeye çalışırsak, dönüş kabiliyeti şeklinde başka bir şeyi kaybediyoruz.”
Jayaram, hamamböceklerinden esin alınarak geliştirilen bir robotu bu mevzuya bir örnek olarak gösteriyor. 2020 senesinde geliştirilmesi aşamasında ekipte yer edinen Jayaram, robotun ileri ve geriye fazlaca süratli hareket edebildiğini, sadece yön değişiklik yapma mevzusunda yada yüzey düz olmadığında hareket kabiliyetinin büyük oranda etkilendiğine işaret ediyor.
Bu değiş tokuşlar, iki süreç beklenmedik şekillerde etkileşime girerek sisteme destek olduğunda bir faydaya da dönüşebiliyor. Bu tür etkileşimlerin daha karmaşık sistemlerde ortaya çıkma olasılığı daha yüksek olsa da, bunların yaşanma olasılığını kestirmek oldukça zor. Öyleki ki araştırmacılar, en ufak böceklerin bile etrafı tespit etme ve aksiyonlarını çevreye uyarlama mevzusunda daha başarıya ulaşmış bulunduğunu belirtiyor. Sonuçta hem süratli hem de güvende olmak için esnekliğe ve çevikliğe sahipler.
Doğal bir de “güç” mevzusu var. Her ne kadar motorlar ve bataryalar, belirli açılardan dokuları ve kasları geçebiliyorsa bile, hayvanlardaki güç aynı hücre birimlerinde etraflarında olan bitenle ilgili detayları tespit eden parçalarla beraber olmasından dolayı avantajlı.
Jayaram bu mevzuda şu şekilde diyor: “Hayvanlar bir anlamda bu üst düzey tasarım ilkesinin somutlaşmış hali – beraber hakkaten iyi işleyen bir sistemden oluşuyorlar. Tabiat hakkaten yararlı bir öğretmen.”
Yeni araştırmanın motivasyonu, mühendislerin fazlaca daha esnek ve çevik robotlar üretmesine esin olmak. Araştırma ekibinin bu konudaki önerisi de değişik yönlerde aynı anda başarıya ulaşmış olabilecek “işlevsel alt üniteler” üretmek. Doğrusu güç, hareket ve çevreyi tespit edebilen “hayvan hücreleri” benzeri üniteler.
Science Alert’in haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.