Satürn’de neler oluyor? Bilim insanlarını şaşırtan keşif…

Güneş Sistemi’nin görünüşü haricinde üstünde yaşanmış olan vakalarla da en garip gezegeni olan Satürn’de, büyük bir enerji dengesizliği tespit edildi. Belirtilene gore gezegende mevsimsel olarak yaşanmış olan bu dengesizlik, sistemimizdeki Uranüs, Neptün, Jüpiter şeklinde gaz devi gezegenlerdeki hava ve iklim koşulları mevzusunda da mühim bir bulgu niteliği taşıyor.

19 yıl süresince Satürn yörüngesinde görevine devam eden ve 2017’de vazife süresi sonlanmış olan Cassini-Huygens uzay aracından alınan veriler ışığında keşfedilen bu dengesizlik, gaz devi gezegenlerin iklimlerinin, yalnız Güneş’ten alınan enerjiye bağlı olmadığını gösteriyor.

Satürn’de senenin değişik dönemlerine gore enerji dengesizliğini gösteren grafik.

Güneş Sistemi’nde Güneş’in yaymış olduğu enerji, gezegenlerdeki ana enerji deposu. Mesela Dünya’da iklimlerin oluşmasının ana sebebi, Güneş’ten Dünya’ya ulaşan ısı ve ışıktan kaynaklanıyor. Sadece Satürn’de bu durum değişik görünüyor. Gezegen kendi içindeki enerjiden de faydalanıyor ve bu da bir enerji dengesizliği yaratıyor.

Houston Üniversitesi’nden fizikçi Liming Li, mevzu hakkında şu açıklamaları yapmış oldu: “İlk kez bir gaz devinde mevsimsel ölçekte küresel bir enerji dengesizliği gözlemlendi. Bu bizlere yalnız gezegenlerin oluşumu ve evrimi hakkında yeni bilgiler vermekle kalmıyor, bununla beraber gezegen ve atmosfer bilimi hakkında düşüncelerimizi de değiştiriyor.

Bulgu iyi mi yapılmış oldu?

Houston Üniversitesi’nden atmosfer bilimci Xinyue Wang’ın liderliğindeki bir ekip, Cassini-Huygens uzay aracından gelen Satürn’ün parlaklığı hakkında verileri incelerken garip bir şey fark etti. Gezegenin Güneş’ten almış olduğu enerjiyle, yaymış olduğu enerji içinde %16’lık bir fark gördüler. Bu farkın da gezegenin mevsimsel değişimlerle orantılı olarak değiştiğini gözlemlediler.

Cassini-Huygens uzay aracını Satürn yörüngesinde gösteren bir emek harcama.

Daha detaylı araştırmalarda araştırmacılar, bu orantının Satürn’ün Güneş’ten olan uzaklığıyla ilişkili bulunduğunun bilincinde vardılar. Satürn’ün yörüngesi tam olarak dairesel değil; şu demek oluyor ki Dünya şeklinde eliptik bir yörüngeye haiz. Sadece Dünya’nın Satürn’e gore yörüngesinin daha dairesel bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu da gezegenin Güneş’e en yakın ve en uzak konumları içinde %20’lik bir fark olmasına sebep oluyor.

Satürn Güneş’e daha yakınken, uzakta olduğundan oldukca daha çok ışınım alıyor ve bu da mevsimsel bir enerji dengesizliği oluşturuyor. Dünya’nın yörüngesi daha dairesel olduğundan, aynı yüksek farkı mevsimler içinde yaşamıyoruz. Sadece işin ilginci, gaz devi gezegenlerde de farkın bu kadar yüksek olması beklenmiyordu.

Wang mevzuyla ilgili olarak şu anki model ve teorilere gore, gaz devi gezegenlerin atmosfer ve iklimlerinde küresel enerji bütçesinin dengeli olması icap ettiğini söylüyor ve ekliyor: “Sadece bu mevsimsel enerji dengesizliği keşfimizin, şu anki model ve teorilerde değişikliği gidilmesi gerektiğine yol açtığına inanıyoruz.

Dengesizlik neye yol açıyor?

Bu enerji dengesizliği, Satürn’ün atmosferinin derinliklerine kadar işleyen, devasa ve konvektif fırtınaların oluşmasında rol oynadığı düşünülüyor. Benzer bir durumun, yörüngesi Satürn’ünkinden oldukca azca daha dairesel olan Jüpiter şeklinde bir öteki gaz devi gezegende de yaşandığı düşünülüyor. Bilhassa de Jüpiter’de bulunan ve 400 yıldan fazladır devam eden Kırmızı Dev Nokta adındaki fırtınayı akla getirdiğimizde.

Bununla beraber bu dengesizliğin, Dünya’daki hava durumu ve iklimleri anlamamızda da destek olması umut ediliyor. Dünya’daki enerji dengesizliği Satürn kadar yüksek olmasa da sıfır değil. Ek olarak Neptün ve Uranüs şeklinde gazla kaplı gezegenlerin iç ve dış yapıları hakkında da o denli fazla bilgiye de haiz değiliz. Bundan dolayı hem gezegenimizi hem de Güneş Sistemi’nin gizemlerini açığa çıkarmak için bu veriler oldukça mühim.


Science Alert’in haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.

(Toplam: 1, Bugün: 1 )

Site Footer