Bu ünitedeki etkinlik, izahat ve kazanımlarda belirtilen hususlar metinler üstünde uygulamalı olarak verilmelidir. Uygulamada öğrenciler etken duruma getirilmeli, öğretmen öğrencilere rehber olmalıdır. Değişik kültür ve zevk seviyelerine hitap eden metinlerde kelimelerin söylenmesinde dikkat edilmesi ihtiyaç duyulan hususlar gösterilir. Bunlarla ilgili uygulamalar yapılır.
KazanımlarEtkinlik ÖrnekleriAçıklamalar
1. Türkçedeki seslerin özelliklerini açıklar.
[!]Ünlüve ünsüzler sınıflandırılarak özellikleri belirtilir.
2. Türkçedeki ses uyumlarının oluşumunu kavrar.
Öğrencilere, bir metin parçası üstünde, kalınlık-incelik ve düzlük-yuvarlaklık uyumuna uymayan kelimeler ve ekler buldurulur. Ses uyumlarına aykırı durumların sebepleri tartışılır.[!] Meşhur uyumlarının Türkçenin ek düzeniyle ilişkisine dikkat çekilir.
3. Ses olaylarının oluşumunu kavrar.
Bir metin parçası üstünde, ünsüz yumuşaması, ünlü ve ünsüz düşmesi, ünlü-ünsüz
türemesi ve meşhur daralması şeklinde ses vakaları gösterilir; sebepleri açıklanır.
Öğrencilerden herhangi bir günlük konuşmayı yazıya aktarmaları istenir. Yazıdaki ses vakaları ile ilgili kurallar tartışılır.
Öğretmen tarafınca, herhangi bir metinden bir bölüm öğrencilere yazdırılır. Sonrasında metin tahtaya yazılır ve ses vakaları açısından incelenir.[!] Bu kazanımın gerçekleşmesinde;
. Meşhur ve ünsüzlerin özelliklerinden hareketle ses
olaylarının oluşumu üstünde durulur.
. Ses olaylarının verilişinde metinlerden hareket
edilir.2. Söyleniş (Söyleyiş)
Bu bölümde, dili doğru, güzel ve etkili kullanmada söylenişin önemi üstünde durularak dilde sesin o dili naturel olarak konuşan topluluğun üstün bir kıymeti olduğu gösterilir. Yabancı kaynaklı sözlerin Türkçenin ses akışına uyarak değişmiş olduğu ve Türkçeleştiği örneklerle dikkatlere sunulur. Bu üniteye başlamadan öğretmen çevre ve okulda görmüş olduğu telaffuz hatalarını belirlemeli, bu hatalar üstünde durmaya imkân verecek metinler seçmelidir. Bu metinlerin kültür ve zevk seviyesi alt seviyede olmamalıdır. Gruplara ayrılan öğrenciler, güzel konuşmanın önemini tartışırlar; güzel konuşmak için neler yapılması icap ettiğini ifade edecek bir sunum hazırlarlar.
1. Ses ve söyleniş ilişkisini farklıdır.
Kitaptaki bazı metinler öğrencilere okutulur. Telaffuzunda güçlük çekilen ses ve kelimeler üstünde durulur.
Talebe grupları, konuşmalarda rastlanan ses kusurlarını, bunların konuşma üstünde negatif etkilerini ve bu
etkilerin giderilme yöntemlerini araştırıp tartışırlar. Grup sözcüleri emek verme neticelerini sınıfa sözlü olarak sunarlar.
Öğrenciler,”kırktırdım, koşullaştırılmıştık, çürütücülerde” örneklerinde olduğu şeklinde aynı sesin tekrarlandığı kelimelerin kulağa hoş gelip gelmediğini
tartışır.
[!] Ses ve söyleniş ilişkisi üstünde durulurken aşağıdaki hususlara dikkat edilir:
. Konuşmada seslerin özelliklerini bilmenin, onları doğru ve güzel söyleniş etmenin önemine dikkat çekilir. Türkçedeki ünlü ve ünsüzlerin söyleniş özellikleri üstünde durulur.
. Telaffuzda boğumlamanın önemi ve boğumlama kusurları belirtilir. Boğumlamanın; seslerden oluşan heceleri lüzumlu ses değerlerini vererek bazı sesleri ve heceleri atlamadan, değiştirmeden doğru, güzel ve iyi anlaşılabilecek şekilde söylemek olduğu vurgulanır.
. İnsan hançeresinde aynı yada yakın kaynaklardan çıkan seslerin bir kelimede yada birbirine yakın kelimelerde kullanılmasının ifadenin ses bakımından kusurlu olmasına sebep olacağı belirtilir.
. Meşhur ve ünsüzlerle ilgili ses vakalarını uygulamamanın söyleniş kusuruna niçin olacağı örneklerle gösterilir.
2. Yazı ile söyleniş ilişkisini gösterir.
Bir insanoğlunun söyleyebileceği seslerle alfabedeki işaretler karşılaştırılır. Seslerin sayısının bu işaretlerden oldukça daha çok olduğu örneklerle gösterilir.
Öğrencilerden mahalli söylenişe bakılırsa yazılmış metinler bulup getirmeleri istenir. Bu metinlerdeki kelimelerin, yazı dilindeki şekliyle iyi mi söyleniş edileceği mevzusunda emek harcamalar yapılır.
Öğrenciler “g, ğ, k” seslerinin söyleniş özelliklerini araştırırlar. “Kim, kök, köz, kömür” kelimelerindeki “k” ile “kaya, karınca, hanım, kalp” kelimelerindeki “k”nın farklılığını açıklarlar. “Gel, göz, gör, gaz, guguk, yağmur, değil” kelimelerindeki g ve ğ’nin söyleniş farklılığını sezerler.
[!]Bu kazanımın işlenişinde;
. Seslerin telaffuza bakılırsa değişik ses değerleri kazandıkları, bu ses değerlerinin tamamının alfabedeki işaretlerle gösterilmesinin mümkün olmadığı,
. Bu sebeple kelimelerin yazılışıyla söylenişlerinin devamlı örtüşmediği açıklanır.
. Hiçbir dilin yazıldığı şeklinde okunmadığı vurgulanır.
. Yazı dilindeki bir işaretle, konuşma dilinde birden fazla sesin gösterilebileceğine örnek verilir.
. Konuşma esnasında meydana gelen duraklamaların, nefes alıp vermeyle ilişkisi açıklanarak bunların yazı dilinde noktalama işaretleriyle karşılandığı belirtilir.
3. Vurguyla ilgili kuralları uygular.
Öğrenciler, dinledikleri tiyatro sanatçılarına ilişik metinlerde durakların ve vurguların iyi mi ve nerede yapıldıklarını belirlerler. Benzer konuşmalar hazırlarlar, kendi konuşmalarını ilkin vurgusuz, duraklama yapmadan okurlar; sonrasında vurgu ve duraklamalara dikkat ederek okur yada söylerler.[!] Türkçede vurgunun çoğu zaman son hecede olduğu, orta hecenin vurgusuz olduğu, bazı eklerin vurguyu kendilerinden önceki heceye attığına dikkat çekilir. Vurgunun bazı durumlarda anlam belirleyici özelliği olduğu örneklerle gösterilir.
4. İfadenin gerektirdiği şekilde tonlama yapar.
Bağlama bakılırsa değişen ses ve söyleyiş dikkate alınarak tonlama egzersizleri yaptırılır.[!] Şarkılarda olduğu şeklinde konuşmada da seslerin ton dereceleri olduğu; insan sesinin kalınca, orta, tiz olmak suretiyle yükseklik bakımından üç temel tona ayrılmış olduğu belirtilir.
5. Ses akışını bozan durumları gösterir.
Seçilen metinler sınıfta okutulur: ses akışı ve söyleyişin
iyi mi düzenlenmiş olduğu gösterilir. İnsan sesi ve söyleyişiyle mekanik ses arasındaki farklılık üstünde durulur. Bu kazanım seçilen kısa metin parçaları okunarak gerçekleştirilmelidir.[!] Bu kazanımın işlenişinde;
. Konuşmada sesin iyi mi kullanıldığına dikkat çekilir.
. Konuşma esnasında kelimeleri aynı tonda söylemeyip yaşanmış olan duygu hâline ve alıcıda uyandırılmak istenen etkiye bakılırsa sese bir akış kazandırıldığı vurgulanır.
. Bir naturel söyleyişin, bir de onun bozulması sonucu meydana gelen yapmacık söyleyişin özelliği üstünde durulur. Yapmacık konuşmanın dinleyiciyi rahatsız etmiş olduğu hissettirilir.
. Bir cümlede yada birbirini takip eden cümlelerde aynı seslerin art arda tekrarının anlatımın bozulmasına sebep olacağı hatırlatılır.
. İsim tamlamalarında ikiden fazla meydana getirilen zincirlemenin bir ifade kusuru olacağı, aynı ekle meydana getirilen tamlamaların bir cümlede art arda kullanılmasının ifadeyi ses bakımından kusurlu kılacağı vurgulanır.
6. Bir dilin ses terbiyesi ve konuşma biçiminin
zamanı dönemin akışı içinde insani ilişkiler çevresinde gerçekleştiğini sezer.
Öğrencilerden Türkçeyi güzel konuşan bir kişinin konuşmasını kaset yada CD’den onlarca defa dinlemeleri ve bu konuşmayı öteki insanların konuşmalarıyla karşılaştırmaları istenir.[!] Söylenişi kusurlu öğrencilere tiyatro sanatçılarının konuşmalarını içeren ses bantları dinlemeleri önerilir.
ABD'de yetkililer, 30 yıl sonrasında ilk kez “sıhhatli gıdanın” ne işe yaradığını tekrardan tanımladı ve…
Lazarus'un Genel Özeti Lazarus, ünlü yazar Lars Kepler'in kaleme aldığı sürükleyici bir thriller romanıdır. Kitap,…
AZERİCE SÖZLERİ Elə bil ki sənə yad olub ayrılıq dərdi Axı dərdə düşən yenə qovuşmağ…
Ne ilk ne sonuncusun Düşüp de bu tuzağa kaybeden Kendini terk eder insan Aslen aşktan…
AZERİCE SÖZLERİ Biz hər şeyi bilə bilə ayrılmışıq Dərd çəkmişik ölə ölə ayrılmışıq Ürəyi mənim…
Suni zekâ günlük yaşamımıza girdiğinden bu yana mevzu genel olarak birkaç bağlamda tartışılıyor. İşimizi elimizden…