Sivrisineklerin kanımızı içmeye bayılıyor! Kokumuz ve nefesimizin yanı sıra, açıktaki tenimiz “bu kan lokantası açıktır” yazan neon bir tabela işlevi görüyor.
Yeni bir araştırmaya gore bunun sebebi, sivrisineklerin antenlerindeki kızıl ötesi alıcıyı kullanarak avını bulması.
600 binden fazla insan öldü
Dünyanın pek oldukça noktasında sivrisinek ısırıkları yalnız küçük bir hastalık deposu değil, hem de dang humması, sarı humma ve Zika virüsü benzer biçimde pek oldukça patojeni bulaştırabiliyor. Dünya Sıhhat Örgütü istatistiklerine gore, Anopheles gambiae türü sivrisineklerin yaymış olduğu sıtma, 2022 senesinde 600 binden fazla ölüme sebep oldu.
Ciddi hastalıklardan olmasıyla birlikte, insanı çıldırtan kaşınma hissinden de korunmak için, insanoğlu sivrisinek ısırıklarına karşı yollar aramayı sürdürüyor.
Kaliforniya Santa Barbara Üniversitesi’nden (UCSB) araştırmacılar tarafınca yürütülen araştırma, sivrisineklerin kanlarını emecek konakları nefesimizdeki karbondioksiti ve belirli vücut kokularını tespit edecek bir burunun yanı sıra, kızıl ötesi tespit kullandığını da ortaya koydu.
USCB’de moleküler biyolog olan Nicholas Debeaubien şöyleki diyor: “Üstünde çalıştığımız Aedes aegypti eşeysel sivrisinek, insan konakları bulma mevzusunda oldukça yetenekli.”
Gözleri iyi görmese de…
Sadece sivrisineklerin görüşü iyi değildir ve eğer hava rüzgârlı ya da konak hareket halindeyse, koku da güvenilir olmaktan çıkar. Ekip de bu sebeplerle kızıl ötesi tespitin böceklere gıda bulmada güvenilir bir yardım sunduğunu düşündü.
Yalnız dişi sivrisinekler kan içer, araştırmacılar bu yüzden her birinde ortalama 3 haftalık 80 dişi sivrisinek bulunan kafesler ve insan nefesindeki karbondioksit konsantrasyonuna ve insan kokusuna haiz, termoelektrik plakalardan oluşan “düzmece” konaklar hazırlayıp, beş dakikalık videolar kaydederek sineklerin konak arama davranışlarını gözlemledi.
Bilim adamları, bu davranışları “bir sivrisineğin kafesin gözenekleri arasından konması, adım atması ve hortumunu uzatması, dişi sivrisineğin bir insanoğlunun üstüne konup, labellumuyla deri yüzeyini örnekleyerek yürümesine benziyor” şeklinde tanımladı.
Sivrisineklerin bazılarına insan vücudunun 34 derecelik sıcaklığına ayarlanmış ve kızıl ötesi ışınım yürüyerek termoelektrik plakalar sunuldu.
Diğerlerine ise sivrisineklerin hoşuna gitmiş olduğu malum 29,5 derecelik ortam ısısına ayarlanmış plakalar sunuldu sadece bunlar kızıl ötesi yaymıyordu.
Kana açlıkları ikiye katlandı!
Her bir işaret, karbondioksit, koku ya da kızıl ötesi, tek başına sivrisineklerin ilgisini çekmeye yetmedi. Sadece yalnız karbondioksit ve kokudan oluşan plakaya kızıl ötesi de eklendiğinde böceklerin kana açlığı ikiye katlandı.
UCSB’de nörobiyoloji uzmanı olan Craig Montell şöyleki açıklıyor: “Tek bir işaret konak arama hareketini tetiklemedi. Yalnız öteki işaretlerle, kısaca yükselen karbondioksit ve insan kokusu ile kızıl ötesi buluştuğunda fark oluşuyor.”
Ekip ek olarak sivrisineklerin kızıl ötesi sensörlerinin antenlerinde bulunduğunu da doğruladı. Bu böceklerin antenlerinde, ısıya duyarlı protein olan TRPA1 içeriyor. Ekip bu protein için ihtiyaç duyulan geni çıkardığında, sivrisinekleri kızıl ötesini tespit etmeyi başaramadı.
Bolca giysiler, sivrisineklere karşı görünmezlik zırhı benzer biçimde
Elde edilmiş bulgular, sivrisineklerin niçin açıktaki tene çekilmiş olduğu sorusuna cevap verirken, hem de kızıl ötesini dağıtan bolca kıyafetlerin de onlara karşı iyi bir görünmezlik zırhı bulunduğunu tespit etti.
Ek olarak, bu bilgilerle yüksek teknolojili sivrisinek savarlar da geliştirebiliriz. Mesela deri ile aynı ısıda ve termal kızıl ötesi yürüyerek tuzaklar yapmak benzer biçimde.
“Ufak boyutlarına karşın sivrisinekler, öteki tüm hayvanların niçin olduğundan daha çok insan ölümünden mesuldür” diyen DeBeaubien sözlerini şöyleki bitiriyor:
“Araştırmamız sivrisineklerin insanları iyi mi hedef aldığına dair anlayışımızı geliştirirken, sivrisinek kaynaklı hastalıkların bulaşmasını denetim edebilmemiz için de yeni olasılıklar sunuyor.”
ScienceAlert haberini Erinç Eröz Türkçeleştirdi – Görsel: Pixabay