Son Sığınak Özeti, Konusu ve Karakterleri

Son Sığınak – Reşat Nuri Güntekin

Karakterler

Süleyman Bey: Birinci Dünya Savaşı esnasında Mısır’daki Kanal Harekâtı’na katılmış eski bir askerdir. Harpte İngilizlere tutsak düşmüş ve on beş günlük esaretten sonrasında kaçarak İstanbul’a yerleşmiştir. Bir sanat aşığı ve en önemlisi davranışlarında ölçülü, devamlı ileriyi düşünen bir adamdır.

Servet Bey: Mirasçıdır ve ilerlemiş yaşına karşın üstündeki çocuksu sevinçlerden kurtulamamış ve hala dünyaya bir paşa evladı gözüyle bakmaktadır.

Makbule Hanım: Neşeli bir hanımdır. Sık sık gülen ve bir o denli da ağlayabilen bir bayan, duygusal ve sevgi doludur.

Hoca: Afacan, oyuncu ve birazcık hovarda ve bir o denli dalkavuk biridir.

Azmi: Geçmişteki fena günlerin etkisiyle içine kapanık ve konuşmayı pek sevmez, yardımseverdir.

Mevzusu

Çocukluk günlerinin unutulmaz anılarını, yolculuklarını, umutsuz aşklarını, acılarını, özlenen mutluluklarını ve garip vakaları mevzu ediniyor.

Son Sığınak Özeti

İş için gittiği Diyarbakır’dan trenle İstanbul’a gelirken yoğun kar yağışı sebebiyle ücra bir kasabada yolda mahsur kalır. Kompartımanda uyurken bir bayan yanlışlıkla üstüne su döker ve uyanır ve okula geç kalmadığı zamanlarda ağabeyinin yüzüne su serptiği günleri anımsar. Aynı kompartımanda gezi eden ve mesleği şarkıcılık olan Makbule isminde bir hanımla tanışır. Tren yollar kapalı minik bir kasabada mahsur kalınca Süleyman Bey ısınmak ve bir şeyler yiyecek için bir kahvehaneye gelir. Orada çayını yudumlarken, kasabanın Halkevi Başkanı bulunduğunu öğrendiği biri gelir ve hepimiz gençtir. Onu bir subayın düğününe çağrı eder. Cemiyet Merkezi, evlenemeyen gençlerin evlendirilmiş olduğu yerdir. Süleyman Bey, düğünde cumhurbaşkanı ile devamlı dalga geçen Eyüp lakaplı yaramaz ihtiyarı oldukca sempatik bulur. Kısa bir süre sonrasında Makbule’yi bir paşanın sofrasında görür, ricası üstüne sofraya çağrı edilir ve Makbule vasıtasıyla yaşlı bir paşa evladı olan Servet isminde İstanbul varisi ve paşa ile tanışır. Bir oyun oynuyorlar. Paşa bu gösteriyi oldukca sever. Oyunun sonunda birbirlerine ısınan bu dört kardeş, maddi ve tinsel destek vaadiyle İstanbul’da Yeni Türk Tiyatrosu’nu oluşturmak için anlaşır. Süleyman Bey bu sözün tutulacağından güvenli değildir.

Süleyman Bey, Birinci Dünya Savaşı esnasında Mısır’daki Kanal operasyonuna katılmış eski bir yedek subaydır. Tiyatro sevgisi, İngilizler tarafınca tutsak tutulduğu Zekazik kampından gelir. Boş zamanlarını geçirmek için orada dostlarıyla oyunlar oynar. Varlıklı bir babanın en minik erkek evladıdır sadece genç yaşta ölünce eğitimini sadece babasının mirasıyla sağlayabilmiştir. Şimdilerde bir arkadaşının bulmuş olduğu bir boyahanede katiplik yaparak, kimi zaman de kampta öğrendiği birazcık İngilizce ve Fransızca ile iş mektupları yazarak geçimini sağlar. Bigün Süleyman Bey, kalmış olduğu minik pansiyonda akşam bir sürprizle karşılaşır. Makbule Hanım, Servet Bey ve Hoca sözlerini tutmak ve yeni tiyatroyu oluşturmak için İstanbul’a gelirler. Sözlerinin tutulacağından güvenli olmadığı için oldukca şaşırır. Arkadaşı Azmi kamptan gelir. Bununla beraber bir tiyatro aşığıdır. Azmi uzun boylu, iri yapılı, içine kapanık, konuşmayı pek sevmeyen biridir. Onunla ne yapacaklarını konuşmak için bir akşam yemeğine giderler. Bir kassam kâtibinin kısaca sarıklı bir imamın kız evladıdır. Makbule minik burunlu, kahkaha dolu, yaşam dolu bir hanımdır. Meslekten kovulur. Anadolu’nun ücra köşelerinde işgören olarak çalışır. Servet Bey eski bir sadrazamın kızıyla evlidir. Hanımdır fakat daktilo söylediği sekreterine âşıktır. Akrabalarının kışkırtmasıyla erişkin evlatları annelerinin tarafını tutarak onu oyalar.

Yeni Türk tiyatrosunu oluşturmak için bu beş kişilik grup, Servet’in babasından kalan konağında bir araştırma heyeti kurar ve alınacak kadroları seçer. Konağın eski sahibi olan Hacı Lala isminde bu yaşlı Arap, eski ve tanınmış bir ailenin iyi eğitimli evladı Pertev Turhan isminde yakışıklı bir adamdır. Uzun boylu bir genç alınır ve bu da tiyatronun en küçüğüdür. Hemen sonra ilk bakışta hemşire benzer biçimde görünen, öğretmen okulundan mezun olup bir süre öğretmenlik meydana getiren Remziye isminde genç bir kız ile Lokman lakaplı ve adı Sadullah Nuri olan yaşlı bir oyuncu ve iki Melek ve Masume adlı kızlar. Genç kız gene girer. Melek ve Masume Halkevindeki oyunlarda yer almışlar kısaca birazcık tecrübeleri var fakat işe alınmalarındaki etken askere alınmama korkusuyla ağlamalarıdır. Dışarıda onlarca genç heyecanla ekibe dâhil olmayı bekler. Akşama doğru Neriman, Dürdane ve eski bir şeyhin oğlu olan ve tiyatroyla uğraşmak için tıp eğitimini bırakan Gazali. Kadro, başlamış olan hekim lakaplı bir şahıs ve Hakkı isminde eski bir hokkabaz tarafınca tamamlanır. Akşam zorla giren kambur cüce sınava girmek ister fakat Servet beyin karşı çıkmış olduğu için sınava alınmaz. Hemen sonra Samsun’a giderken gemide karşılaşırlar, Hakkı Kambur iyi dost olurlar ve beraber gemide performans sergileyerek para kazanırlar. İleride Servet gruptan ayrılınca gruba katılır ve tiyatro grubu maddi sıkıntıya düştüğünde Hakkı’nın yanında çalışır ve onlara büyük faydalar sağlar.

Samsun’da başlamış olacak bir Anadolu Turu için hazırlıklara başlarlar ve hazırlıklar tamamlanınca yola koyulurlar. İlk başta her şey yolunda. Servet Bey tanındığı için devlet erkânı ve halk tarafınca iyi karşılanır ve maddi sıkıntıları yoktur. İstanbul’dan gelen bir mektupla aileyle ilgili problemler sebebiyle memleketine dönen Servet Bey, yollarına yalnız devam etmek zorunda kalır. Yolda Pertev Turhan İstanbul’dan gelen bir telgrafla gruptan ayrılır, peşinden Neriman Kars’ta iken bir Azeri tüccarla tanışıp evlenir ve sonrasında minik bir kasabada Hacı Lala hastalanarak hastaneye kaldırılır ve oradan ayrılırlar öleceğini bilerek. Masume ise genç bir adam oyun oynarken ona âşık olur ve peşinden Masume’nin fikri alınır ve düğünleri yapılır. En sonunda eski sevgilisinin İstanbul’daki yerini öğrenen Remziye’nin yanına gelir, beraber İstanbul’a dönmeyi kabul ederler. Son olarak, geri kalan üyelerin hepsi Masume’nin evinde bir akşam yemeği yer. Bir zamanlar alevden kaçarcasına terk ettikleri yerin hasreti, dökülenin yolunu tutarlar.

Son Sığınak – Kitap Açıklaması

Reşat Nuri Güntekin’in son eseri olan bu kitapta, çocukluk günlerinin unutulmaz anıları, yolculuklar, umutsuz aşklar, yaşanmış olan acılar, kaçırılmış mutluluklar ve garip vakalar içeriyor. Meşhur romancının, bilhassa tiyatro sevgisiyle dolu geçen yılları ustalıkla sergilediği bu kitabı okurken, siz de bir tiyatro grubuyla beraber oradan oraya dolaşacak ve insan olduğunuza bir kez daha sevineceksiniz.

(Toplam: 11, Bugün: 1 )

Leave a reply:

Site Footer