Türk İkizleri Özeti, Konusu ve Karakterleri

Türk İkizleri – Cahit Uçuk

Karakterler

Fatma Bibi: Sekiz yıl ilkin eşini bir vapur kazasında kaybettikten sonrasında, sekiz yıl ikizleriyle yaşam mücadelesi vermeye adım atar. Yazın Yayla Köyü’nde, kışın ise kasabada yaşarlar.

Parlak: Tam bir köylü kızı şeklinde çalışır, tüm köy işlerini bilir. Annesine destek olmaya çalışır.

Durak: Evin erkeği olarak babasının yerini utmaya çalışır. Ailenin hayvanları ile ilgilenir. Babasının yokluğunda aileye destek olarak anne ve kız kardeşi Parlak’a destek sağlar.

Abuğ Hasan: Fatma Bibi’nin eşi Parlak ve Durak’ın babalarıdır.

Mevzusu

Roman yarı göçebe bir köy ailesi ve ikiz çocuklarını mevzu ediniyor.

Ek olarak romanda sorumlulukların bilincinde olan Türk ikizlerinin azim ve çalışkanlığı anlatılmaktadır.

Türk İkizleri Özeti

Roman, Fatma Bibi’nin ikizleri ve hayvanları ile Yayla Köyü’ne göçü ile adım atar. Her yıl olduğu şeklinde bu yaz da Yayla Köyü’ne göç ettiler. Her yıl tarlalarını ve bahçelerini eker, kışlık yiyeceklerini hazırlar ve sonbahara doğru kasabaya dönerler. İkizler, saha çalışmasında hayvanların bakımında annelerine fazlaca destek sağlar. Parlak zeka bir kız olarak, tam bir köylü kızı şeklinde çalışır, tüm köy işlerini bilir. Durak, evin erkeği olarak babasının yerini almaya çalışır. Her çeşit hayvan var. İnekler, katırlar, koyunlar, köpekler, tavuklar…

Fatma Bibi ve ikizleri bir gece büyük bir gürültüyle uyanırlar. Kümesin duvarı yıkılır ve tavuklardan biri çalınır. Hırsızı yakalamak için kümes çevresinde kuyu kazarlar. Sadece bu kuyuya hırsızın yerine Ebu Hasan isminde bir yoldan geçen bir şahıs düşer. Hırsız bulunduğunu düşünürler. Sonrasında onu kuyudan çıkardıktan sonrasında konuşurlar ve tanışırlar. Abuğ Hasan, onbaşı Hasan’ın askerlerinden olan ikizlerin babasıdır. Hasan ve onbaşısı, Kurtuluş Savaşı’nda düşmana karşı beraber savaşmışlardır. Abuğ Hasan, Hasan onbaşıyı fazlaca sever ve başına gelen felakete fazlaca üzülür. Abuğ Hasan’ın gidecek, duracak yeri yoktur. Fatma Bibi ve ikizleri onu yanlarına destek olsun diye alırlar. Abuğ Hasan, saha çalışmalarında onlara destek olmaya adım atar.

İkizler sabahtan akşama kadar tarlada çalışır, akşam dostlarıyla oyun oynar. Tüm vakit bu şekilde geçer. Onlar hem çocuk hem de erişkin şeklinde yetişirler. Mükemmel insanoğlu şeklinde tarlalarda çalışırlar ve çocukluklarını akşamları yaşarlar. Parlak Ebu Hasan’a okuma yazmayı bile öğrettir. Fatma Bibi, ikizleri ve Ebu Hasan sabahtan akşama kadar tarlalarda çalışır. Bu şekilde bir harman gününde, Abuğ Hasan, gizlice bir mektup okurken Parlak’a yakalanır. Mektup ikizlerin babasından gelir. Doğrusu babası ölmemiştir. Sadece bu müjdeyi anne ve kardeşlerine söylemezler. Haberin yalan olduğu ortaya çıkarsa üzülmemek için onlardan saklarlar. Yaz biter ve Kasabaya dönme zamanı gelir. Ayrıca Durak ve Parlak, Cumhuriyet Bayramı’nda yapılacak yarışmaya hazırlanmış olur. Durak bir koç yetiştirirken, dokuyacağı parlak halı için iplik hazırlar. Durak ve Parlak bu yarışmayı kazanırlarsa kazanacakları ödülle İstanbul’da okumanın hayalini kurarlar. Sonunda kasabaya dönerler. Parlak halısını bitirir, Durak’ta fazlaca iyi eğitim alır ve yarışma günü gelir. Ödülünü alırlar ve annelerine verirler. Bu sırada Abuğ Hasan ve Parlak, Hasan onbaşı ile gizlice haberleşirler, Parlak, babasının iyi mi yaşadığını ve annesine iyi mi alışabileceğini düşünür ve onu rüyasında gördüğünü ve eve döndüğünü söyler. Annesine bu tarz bir olay olursa ne yaparsın diye sorar. Anası ansızın babasını görürse şok olacağını düşünerek yavaş yavaş alışmaya çalışır. Abuğ Hasan ona yardım eder. Bir kış gecesi onbaşı Hasan eve döner. Tüm aile bir arada, hepimiz fazlaca mutludur. Hasan kazayı ve başına gelen vakası anlatır. Çalışır ve para kazanır, durumunu iyileştirir ve eve döner. İkizler babalarıyla tekrardan bir araya gelirler ve sorumluluklarını yerine getirirler. Artık çocukluklarını hakikaten çocuk olarak yaşayabilirler.

Türk İkizleri – Kitap Açıklaması

Kitabın kapağını açar açmaz bir sevgi ve güzellik bulutu sizi sarıveriyor. Anadolu’nun şirin bir köyünde yaşayan babasızlığın ezikliğini kalplerinde duyan fakat hayata dört elle sarılan ikiz kardeşler Durak ve Parlak’ı tanıyıp da sevmemek mümkün mü?

Fatma bibi ve ikizlerin hikâyesi böylesine güzel, böylesine seçkin ki, ülkemiz sınırlarını aşıp dünya edebiyatına mal olmuş.

Hepimizin bu şekilde sıcak, sevgi ve dostluk yüklü satırları okumaya ihtiyacı var. Hele tatlı bir sürprizle sona eriyorsa…

“Milletlerarası Andersen Çocuk Kitapları Ödülünün onur sıralamasında iki yıl ilkin Eflatun Cem Cenup’in ‘Açıl Sofram Açıl’ adlı masalı, bu yıl da Cahit Uçuk’un ‘Türk İkizleri’ adlı romanı yer aldılar. Büyükler için yazılan romanlarımızın hiçbir bu şekilde, milletlerarası ödüller kazanamazken, iki çocuk kitabının ardı ardına onur sıralamasında yer almasını büyük bir ‘kültür zaferi ‘olarak selamlamalıyız. Eflatun Cem ve Cahit Uçuk, artık dünya çocuk edebiyatında adları ‘tescil’ edilmiş iki yazarımızdır. Her ikisini de heyecanla selamlayalım.”