Uçan spagetti canavarı gerçek çıktı: Denizlerin derinliklerinde hiç alışık olmadığımız canlılar…

Bilim adamları denizin altında devasa bir dağ keşfettiler. Bu dağ derin deniz yaşamına da ev sahipliği yapıyor.

Schmidt Okyanus Enstitüsü tarafınca işletilen 111 metre uzunluğundaki araştırma gemisi Falkor (too)‘un Şili kıyılarının ortalama 1450 km açığında bulunan Nazca Sırtı da dahil olmak suretiyle çeşitli deniz dağlarının etrafındaki son bulgu görevinde çekilen görüntüler gösterildi.

Bulgu görevinin başındaki bilim adamlarından ve Schmidt Okyanus Enstitüsü İcra Direktörü Jyotika Virmani yapmış olduğu açıklamada şöyleki dedi: “Neredeyse 3 km uzunluğunda – Burj Khalifa’nın (E.N.: Dünyanın en yüksek binası) neredeyse dört katı uzunluğunda – canlı bir ekosisteme haiz yeni bir deniz dağının keşfi oldukça coşku vericiydi. Bugüne dek deniz tabanının yalnızca yüzde 26’sı bu kadar yüksek çözünürlükte haritalanmış durumda ve Falkor’da meydana getirilen her bulgu gezegenimizdeki bilinmeyen deniz tabanını ve yaşamı birazcık daha ön plana çıkarıyor.

Dünya‘nın denizlerinin derinliklerinin bir çok keşfedilmemiş durumda ve hakkında oldukça azca şey biliniyor. Bu son seyahat, 20 yeni türün keşfedilmesine de sebep oldu. Bölgede geçtiğimiz kış mevsiminde meydana getirilen bulgu gezileriyle beraber, toplamda 150 kadar yeni tür tespit edildi.

Aşağıdaki okyanus görüntüleri, görevin öne çıkan anlarını gösteriyor. Bilhassa aralarında “uçan spagetti canavarı” olarak malum Bathyphysa conifera şeklinde ender görülen türler de yer ediniyor. ROV SuBastian adında olan ve minibüs boyutundaki uzaktan kumanda edilen vasıta, denizin karanlık derinliklerini aydınlatarak bu görüntüleri elde etti.

Bugüne dek ağlara takılan ölmüş haldeki örneklerin peşinden Promachoteuthis karidesinin ilk canlı çekilmiş fotoğrafı.
Credit: ROV SuBastian / Schmidt Ocean Institute
Altın mercanların içinde duran bir bodur ıstakoz.
Credit: ROV SuBastian / Schmidt Ocean Institute
Derin deniz dağında mercanların içinde yüzen Pentaceros richardsoni ve Helicolenus lengerichi.
Credit: ROV SuBastian / Schmidt Ocean Institute

Schmidt Okyanus Enstitüsü şeklinde okyanus araştırma kuruluşları artık derin denizleri dikkatle belgeliyor ve haritalandırıyor. Bilim adamları aşağıda ne olduğuna hem gerçek hem de mecazi anlamda ışık tutmak istiyor.

Bilhassa derin denizlerde maden arayanlar, deniz tabanının bazı bölümlerinde tank benzeri endüstriyel ekipmanlar çalıştırmaya hazırlanırken, böylesine aksiyonların sonuçlarının ne şeklinde tesirleri olacağı kestirilemiyor. Mesela, araştırma keşifleri okyanus yaşamının yeni ilaçlar için büyük potansiyel taşıdığını ortaya koyuyor. Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, “Yeni ilaçlar için meydana getirilen dizgesel araştırmalar, deniz omurgasızlarının herhangi bir karasal organizma grubundan daha çok antibiyotik, anti-kanser ve anti-inflamatuar madde ürettiğini göstermiştir” diyor.


Mark Kaufman’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.

Site Footer