Johannes Kepler, gezegenlerin hareketlerini açıklamış olduğu Kepler Yasası’yla meşhur, zamanı bir gökbilimci. Kendisi bununla beraber tutkulu bir Güneş gözlemcisiydi. İğne deliği kamerası da olarak malum “camera obscura” ile 1607’de yapmış olduğu gözlemlerin günümüzdeki araştırmalarda işe yaradığını söylesek?
Kepler’in çizimleri oldukça duyarlı ve günümüz gökbilimcilerinin, o dönemde Güneş’in 11 senelik döngüsünün hangi aşamasında bulunduğunu anlamalarını mümkün kıldı. Kepler’in lokasyonu ve gözlemlerde görünen Güneş lekelerinin lokasyonları hesaba katıldığında, araştırmacılar Güneş’in o dönemde -13. döngüsünün sonuna denk geldiğini belirtiyor. (Güneş’in 1. döngüsünün, Şubat 1755 – Haziran 1766 içinde gerçekeleştiği kabul ediliyor. İsviçreli gökbilimci ve matematikçi Johann Rudolph Wolf tarafınca meydana getirilen bu bulgu, 1755 öncesinde kafi veri bulunamadığı için bu tarihte başlatılmış. E. N.)
Kepler, camera obscura tekniğini kullanarak, duvardaki minik bir delikten güneş ışığının geçmesini elde etmiş, peşinden bu ışığın büyük bir kağıda düşmesini sağlayarak, Güneş’teki lekeleri kağıda çizerek gözlem yapmış oldu. Mayıs 1607’de yapmış olduğu gözlemde, Güneş’in önünden Merkür’ün geçtiğini düşündü. Sadece düşündüğü bu karanlık noktalar, bir grup güneş lekesiydi.
Güneş lekesi nedir?
Kepler’in ve günümüzde çağıl amatör gökbilimcilerin de çoğunlukla görmüş olduğu güneş lekeleri, geçici bir güneş vakasıdır. Fotosfer isminde olan Güneş’in görünür atmosferinde yer alırlar ve çevrelerindeki alana nazaran daha koyu görünürler.
Gerçekteyse bu “lekeler”, etraflarındaki daha parlak alanlar olmasa, Dünya’dan bakıldığında Ay’ın dolunay evresinde olduğundan bile daha parlak görünürlerdi.
Lekeler aslına bakarsak etraflarındaki sıcak ve parlak maddelerden daha soğuk ve koyudur. Fotosferin averaj sıcaklığı olan 6000 Kelvin yerine, averajda 3 bin 800 Kelvin seviyesindedir.
Lekelerin oluşma sebebiyse tamamen yıldızımızın manyetizmasıyla ilgili. Güneş devasa bir plazma topu. Plazma ise maddenin gaz halinin elektrik yüklendiği durumuna verilen isim. Bu gaz elektrik yüklü olduğundan, manyetik alan çizgilerini de değiştirebiliyor. Güneş döndükçe, manyetik alanı da dönüyor. Doğal bu durum bazı zamanlarda bu çizgiler üstündeki stresin artmasına, bölgedeki sıcaklığın düşmesine sebep oluyor. Bu da güneş lekesinin oluşmasına yol açıyor. Güneş lekeleri (ve genel Güneş aktivitesi) 11 senelik döngülerde artıp azalıyor.
Kepler’in gözlemleri iyi mi işe yaradı?
Nagoya Üniversitesi’nden Hisashi Hayakawa liderliğindeki araştırma ekibi, Kepler’in çizimlerini çözümleme etmek için yeni teknikler kullandı ve o dönemdeki Güneş aktivitesiyle ilgili yeni bilgiler açığa çıkardı.
Güneş döngüsü esnasında güneş etken bölgelerinin oluştuğu enlemlerin değişimini inceleyen Spörer Yasası bu çizimlere uygulandı. Bu sayede Thomas Harriot, Galileo ve öteki teleskopla gözlem icra eden gökbilimcilerin yakaladığı Güneş döngüsü verilerinin öncesindeki döngünün sonu, Kepler’in gözlemini yapmış olduğu döngüye denk geldiği ortaya çıktı.
Araştırmanın bu sonucu, Kepler’in gözlemlerini, 1645 ve 1715 yılları aralığında sebebi bilinmeyen bir halde oldukça azca sayıda güneş lekesi oluşan Maunder Minimum adlı devrin derhal öncesine konumlandırıyor.
Science Alert’in haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.