Efsanevi Hubble Uzay Teleskobu‘nun 20 yıl ilkin çekmiş olduğu fotoğrafta Sombrero Galaksisi kenarları parlak bir şapkayı anımsatıyordu.
Sadece gökbilimciler galaksinin adını değişiklik yapmak zorunda kalabilir. James Webb Uzay Teleskobu’nun çekmiş olduğu yeni fotoğraf, galaksiyi görünür ışıkta değil, kızıl ötesinde görüntüledi. Bu şekilde galaksiye bakıldığında, şapkanın tepesi ortadan kalkıyor. Webb’in bakış açısına gore galaksinin merkezini kaplayan puslu şişkinlik ortadan kalkıyor ve merkez tamamen net görünüyor.
Galaksinin yeni manzarası, uzay meraklılarını üzecek benzer biçimde görünüyor. Her ne kadar kozmik nesne çıplak gözle görülemiyor olsa da, birçok amatör gökbilimci onu minik teleskoplarla görebiliyor.
NASA için Webb ve Hubble teleskoplarını yöneten Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nün mevzuyla ilgili açıklaması da şu şekilde: “Görünür ışık görüntülerinde parlayan çekirdeğin parıldaması anlaşılamıyor ve bunun yerine pürüzsüz bir iç disk ortaya çıkıyor. Webb’in MIRI aleti(Orta Kızılötesi Vasıta) keskin çözünürlüğü, galaksinin dış halkasının ayrıntılarına da odaklanarak, evrendeki astronomik nesneler için mühim bir yapı taşı olan tozun iyi mi dağıldığına dair bilgiler sağlıyor.“
Uzay ve sönük ışık kaynaklarını görmemizi, uzaydaki toz ve gaz engeller. Sadece kızılötesi bu toz ve gaz bulutlarını aşabiliyor. Bu sayede Webb teleskobu da, evrenin oldukça erken dönemlerini gözleyebiliyor.
Webb’in bu puslu engellerin ötesini görme özelliği, Dünya’dan 30 milyon ışık yılı ötede, Başak Takımyıldızı’nda bulunan Sombrero (ya da öteki adıyla Messier 104) Galaksisi ile açıkça görülebiliyor. Galaksi ilk olarak 1781’de, meşhur gökbilimci Charles Messier’in emek harcama arkadaşlarından ve Fransız “kuyruklu yıldız avcısı” Pierre Méchain tarafınca ortaya çıkarıldı.
Yeni fotoğrafta galaksinin yıldızlarla dolu daha net görünen diskin ortasında, minik ve parlak merkezi görünüyor. Ek olarak görselde diskin dış halkası da daha topaklanmış şekilde yer ediniyor.
Bu toz topaklanmaları, yıldızların oluşma bölgelerine işaret ediyor olabilir. Sadece bu galaksi o şekilde yeni yıldızların çoğunlukla oluştuğu bir galaksi değil. Gökbilimciler galaksinin halkalarının yılda bir tane, Güneş‘e benzer 1 yıldızdan daha azını ürettiğini düşünüyor. Karşılaştırmak gerekirse içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi yılda averaj 2 yıldız üretiyor.
Galaksinin merkezinde yer edinen süper kütleli kara delik de oldukça durgun. 9 milyar güneşe eşdeğer bir kütleye haiz olmasına karşın fazla madde yutmuyor. Bu, kendi galaksimizin merkezindeki kara delik olan Sagittarius A*’nın ölçeğinin iki katından daha çok.
Uzaktaki Sombrero Galaksisi’nde bilim adamlarının en fazlaca ilgisini çeken şey ise 2 bin kadar küresel küme. Bu kümeler, yerçekimi tarafınca bir arada tutulan yüz binlerce yaşlı yıldız içeriyor. Bu yıldızların yaşları benzer olmasına karşın, kütleleri ve öteki özellikleri farklılık göstermekte ve karşılaştırmalar için ilgi çekici fırsatlar sunmakta.
Enstitüye gore galaksinin bu özelliği, gökbilimcilerin yıldızları incelemesi için “sanal” bir laboratuvar görevi görüyor.
Elisha Sauers’ın haberini Özgür Yıldız Türkçeleştirdi.