Rusya’nın siyasal tarihinde, keskin çizgilerle birbirinden ayrılmış dönemler bulunmaktadır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonrasında ortaya çıkan Rusya Federasyonu, bu zamanı dönemlerden biridir. Tarihin belirli dönemlerinde, dünyanın etkin devletlerinden birine haiz olmuş Ruslar, bugün de kuvvetli bir devlet kurabilecekler mi? Bu Ruslar için büyük bir ümit. Bu umudun gerçekleşmesi, tarihte olduğu benzer biçimde bugün de kuvvetli liderlere bağlı. Tarihte de kuvvetli devlet olabilme ve dünya siyasetini etkileyebilme arzusunda olan Ruslar’ın, bu arzuları bugün de baskındır. Rus siyasal kültüründe, kuvvetli liderler yardımıyla kuvvetli devlet olunabileceği inancı egemen olup, lidere öteki tüm devlet kurumlardan daha çok ehemmiyet atfedilmektedir. Kuvvetli liderlerin tarihte öne çıkması ve başarı sağlaması kuvvetli Rus devletinin oluşumunun zeminini hazırlamıştır. SSCB sonrası geçiş sürecinin sancılarını yaşayan Rusya’yı içinde bulunmuş olduğu zor durumdan, bir tek kuvvetli bir iradeye ve karaktere haiz bir liderin kurtarabileceği inancı yaygınlaşmış ve bu minvalde Vladimir Putin, bu tür niteliklere haiz olan bir önder olarak, kendisini Rus toplumuna kabul ettirebilmiştir. Değişik uluslardan ve dinlerden oluşan, haiz olduğu çeşitlilik ve bununla birlikte bütünlük sebebiyle, potansiyel fırsatları ve tehditleri bünyesinde barındıran Rusya Federasyonu Vladimir Putin’in siyasal dehası altında yoluna devam etmektedir. Putin, her şeyden ilkin Rus halkının kırılan onurunu onarabilmiş, ülkesinin tekrardan inşasında mühim mesafeler kat etmiştir. Rusya içinde birlik sağlamaya çalışırken anlaşmazlıklar, çatışmalar, bölünmeler ve iç çelişkiler yaşamıştır. Bu çalışmanın amacı bunlara ışık tutarak Putin’in Rusya’yı kuvvetli devlet yapma girişimini açıklamak, gelecek perspektifi içinde geçmişi bütünüyle değerlendirmektir. Süreç devam ediyor ve bu yüzden kanımızca Putin Rusya’sının tarihini yazmak için hemen hemen zaman erken. Son dönemde Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in imajında yaratılmış olan kurtarıcı kimlik anlayışı, düşünüldüğü benzer biçimde bir tek Putin’in karakteristik yapısından kaynaklı olmayıp, Rus devletinin son asırda yaşamış olduğu tecrübelerin genel bir bileşkesidir. Bu emek harcama iktisat, politika, cemiyet, din ve kültür alanlarında Rusya tarihinin belli başlı temalarını işlemiş, bunu yaparken de Putin’e kadar uzanan Rusya siyasal geleneğinden, 21. yy’da ve bilhassa son 20 yılda Rus siyasal yaşamını kökten değiştiren ve yeni anlayışlar getiren Putin’in, SSCB’nin dağılmasının peşinden kurulan Rusya Federasyonu’nda ortaya çıkan ve geçiş periyodu travması olarak adlandırılan dönemden sonrasında iyi mi kuvvetli bir siyasal erkek oyuncu olarak ortaya çıkmış olduğu incelenmiştir. Kitapta, Putin’in bilinmeyenlerle dolu yaşam öyküsüne yer verilmiş, Putin öncesi Rusya Federasyonu’nun genel görünümü incelenmiş ve Putin’in Rus siyasal sisteminde kuvvetli bir siyasal figür olarak yükselişinin sebepleri tartışılmıştır. Kitap, Putin’i ve siyasetini merak edenlerin sorularına cevap durumunda veriler sunmaktadır.