Fas’ın güneydoğusunda ender görülen sağanak yağışlar gölleri ve göletleri tekrardan canlandırdı. Mahalli halk ve turistler, bunu adeta gökten gelen bir armağan olarak selamlıyor. Başkent Rabat’ın ortalama 600 kilometre güneydoğusunda bulunan çekici bir gezim kasabası olan Merzouga’da, bir zamanlar kurak olan Sahra Çölü’nün altın rengi kumulları, artık su dolu göletler ve göllerle dolu.
Alman turistlerden oluşan bir grubu Merzouga’nın kumulları içinde yer edinen Yasmina Gölü’ne götürmüş olan mahalli tur rehberi Youssef Ilişik Chiga, “Son yağmurlardan dolayı inanılmaz mutluyuz” diyor. Bir başka rehber Halid Skandouli ise yağmurun gezinsel bölgeye daha çok ziyaretçi çektiğini, bilhassa de bu garip değişime tanıklık etmek için can attıklarını dile getiriyor.
Bölgeyi sık sık ziyaret ettiğini ifade eden Fransız gezgin Laetitia Chevallier, yağışların “gökten gelen bir lütuf” bulunduğunu söylerken “Çöl tekrardan yeşerdi, hayvanlar tekrardan beslendi, bitkiler ve palmiyeler tekrardan canlandı” diyor. Mahalli halk ise havzanın ortalama 20 senedir çorak olduğu bilgisini paylaşmakta.
Yağış miktarında yüzde 48’lik düşüşün arkasından…
Fas Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Ekim ayı raporuna bakılırsa, geçen yıl ülkede son 80 senenin en kurak yılı yaşandı ve yağış miktarında yüzde 48’lik bir düşüş kayıtlara geçti. Buna rağmen, Eylül ayında yaşanmış olan şiddetli yağışlar Fas’ın cenup kesimlerinde sellere yol açarak minimum 28 kişinin ölümüne niçin oldu.
Ender görülen yoğun yağışlar, Şimal Afrika ülkesinin ortalama 40 senedir en fena kuraklığıyla boğuştuğu bir dönemde geldi ve ekonomik açıdan dirimsel ehemmiyet taşıyan ziraat sektörünü bir bakıma tehdit de ediyor.
Bununla beraber komşu Cezayir’de de Eylül ayının başlangıcında benzer yağışlar ve sel felaketleri yaşanmış, altı şahıs yaşamını kaybetmişti. Kâr amacı gütmeyen bir araştırma kuruluşu olan Dünya Kaynakları Enstitüsü’ne bakılırsa, Şimal Afrika ülkeleri şu anda dünyanın en fazla su sıkıntısı çeken ülkeleri içinde içeriyor. Bu çerçevede Fas’ın meteoroloji kurumu, son dönemde yağan yoğun yağışları “istisnai” olarak nitelendiriyor.
Peki bu istisnaya yol açan ne? Uzmanlar, şimal ve cenup yarımkürelerden gelen rüzgarların buluşarak fırtınalara ve yoğun yağışlara niçin olduğu ekvatoral bir bölge olan intertropikal birleşme bölgesinde meydana gelen alışılmadık bir kaymaya işaret ediyor.
Ve olağan şüpheli iklim değişikliği…
Faslı iklim bilimci Fatima Driouech ise “Her şey bunun iklim değişikliğinin bir işareti bulunduğunu gösteriyor. Sadece kapsamlı emekler yapılmadan kati bir şey söylemek için hemen hemen oldukca erken” ifadelerini kullanıyor.
Driouech, bu olayın daha geniş iklim eğilimleriyle ilişkilendirilebilmesi için daha çok araştırma yapılmasının önemini vurgulamakta. Uzmanlar, iklim değişikliğinin fırtına ve kuraklık şeklinde aşırı hava olaylarının daha sık ve yoğun yaşanmasına yol açtığını söylüyor.
Fas’ın güneyinde yağışlar bazı barajların kısmen dolmasına ve yeraltı su kaynaklarının yenilenmesine destek oldu olmasına sadece uzmanlar, bu seviyelerin belirgin bir halde artması için yağışların daha uzun bir süre devam etmesi icap ettiğini söylüyor.
Ülkenin geri kalanı ise altıncı yılına giren kuraklıkla boğuşuyor ve bu durum, Fas’ın iş gücünün üçte birinden fazlasını istihdam eden ziraat sektörünü tehlikeye atıyor. Bu bağlamda her damla fazlasıyla kıymetli.
Bölgeyi tertipli olarak ziyaret eden başka bir Fransız gezgin olan 68 yaşındaki Jean Marc Berhocoirigoin da Yasmina Gölü’nün tekrardan sulandığını görünce şaşırdığını söylüyor ve “Kendimi Noel sabahı bir çocuk şeklinde hissettim. Bu manzaraları 15 senedir görmemiştim” diyor. Haber kaynaklarının aktardığına bakılırsa Merzouga’nın ortalama 40 kilometre güneyindeki Erg Znaigui şeklinde öteki çöl bölgelerine de yağışlar yardımıyla su geri döndü.
Yağmurlar Fas’ın kurak güneydoğusuna yaşam verirken, Driouech ısrarla “tek bir aşırı olayın kalıcı bir değişiklik getiremeyeceği” uyarısında bulunuyor.
Sadece geçen hafta Fas Meteoroloji Genel Müdürlüğü, bu tür sağanak yağışların giderek daha sık görülebileceğini söylerken “kısmen iklim değişikliğinin de etkisiyle, intertropikal birleşme bölgesinin daha kuzeye doğru kaydığını” ifade ediyor.
Kaynak: Science Alert / Metin Aktaşoğlu tarafınca Türkçeleştirildi