Yılmaz Cenup (D: 1 Nisan, 1937 Adana, Yenicek Köyü – Ö: 9 Eylül 1984, Paris, Fransa) Yönetmen, beyaz perde oyuncusu, senarist ve yazar.
Yılmaz Cenup‘in aslolan adı Yılmaz Pütün. Adana Adam Lisesi’ni tamamlamış oldu. Ilkin Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne sonrasında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne devam etti. Yönetmen Atıf Yılmaz’la tanıştı, ilgisi sinemaya kaydı. 1956’da Onüç dergisinde piyasaya çıkan öyküsü yüzünden 1961’de komünizm propagandası yapmaktan 18 ay yargı giydi. Cezaevinden çıkınca beyazperdeye döndü.
Senaryo yazarlığı, yönetmen yardımcılığı ve oyunculukla bu alanda üretken bir döneme girdi. İlk filmi, senaristliğinin yazımına katılmış olduğu ve rol almış olduğu Bu Vatanın Evlatları (1958) oldu. 1960’ların ikinci yansında halkın Çirkin Kral‘ı olarak anılmaya başladı.
“Sessiz, mutsuz bakışlı fakat haksızlığa katlanamayan bir adam giderek milyonlarca izleyiciyi ardında sürükleyen bir halk kahramanı oldu.”
Oynadığı filmlerde haksızlığa uğramış halktan insanları canlandırması halkta büyük bir sempati yarattı. 13 Eylül 1974’te çıkan bir vakada Yumurtalık savcısını öldürdü, 24 yıl hapse mahkum oldu. 1981’de Isparta Cezaevi’nden izinli çıktı, geri dönmeyerek Fransa’ya sığındı. Türkiye’ye dönmesi için meydana getirilen çağrılara uymadı. 1983’te vatandaşlıktan çıkarıldı. Ertesi yıl kansere yenik düşerek 47 yaşlarında öldü.
Paris’te Pere la Chaise Mezarlığı’na gömüldü. Eşi Fatoş Cenup’in çabalarıyla Yılmaz Cenup Kültür ve Sanat Vakfı kuruldu. Cenup’in Onüç dergisi yanı sıra Yeni Ufuklar’da da öyküleri yayımlandı. Hemen sonra kendi kurduğu Mayıs’la cezaevindeyken Nihat Behram‘la beraber çıkardıkları (1977- 1989) Cenup dergisinde yazı ve öykülerini yayımladı.
Cenup’i edebiyat dünyasında tanıtan romanı Boynu Bükük Öldüler oldu. Kendisi bunu şöyleki söyledi:
“Boynu Bükük Öldüler, Nevşehir Cezaevi’nde, siyasiler koğuşunun en dip köşesinde, rutubetli bir duvara komşu bir ranzada, geceli gündüzlü on altı aylık bir çalışmanın ürünüdür. Ranzamdan asla indirmediğim minik bir masam vardı. Yatma zamanı erişince, ayakucuma çeker, ayaklarımı altına sokar uyurdum. Çoğunlukla, anlattığım insanları görürdüm düşlerimde, onlarla yaşardım. Altmış üç haziranında sürgünden döndüğümde, bir gazetede yayınlanması olanaklarını aradım, bulamadım. Altmış altıda, bir dost basmak istedi. O günlerde ünü giderek artan bir beyaz perde oyuncusuydum. Adım ‘Çirkin Kral’dı.”
1972 Orhan Kemal Roman Ödülü’nü kazanan Boynu Bükük Öldüler (1971) romanı, ilk kez, üçüncü bölümün ortalarına kadar Boynu Bükükler (1966) adıyla çıkmıştı.
Sinemacı olarak, 1972’de “Senenin sanatçısı” seçildi. Senaristliğini yazdığı Sürü filmi (1978, 1979) Türkiye’de ve yurtdışında ilgiyle seyredildi ve çeşitli ödüller kazanmıştır. Gene senaristliğini yazdığı Yol filmi 1982 Cannes Film Festivali’nde Büyük Ödülü yönetmen Costa Gavras’la Missing filmiyle paylaştı.
Hakkında Yazılan Kitaplar:
Edebiyat ve Beyazperde
Acayip bir çağda yaşıyoruz... Meta, Salı günü yapmış olduğu açıklamada Avrupa Birliği üyesi ülkelerde sunmuş…
Norveç açıklarında bir beluga balinasının niçin üstünde koşum ekibi olacak şekilde ortaya çıktığına ilişkin gizem…
Son güncellemeyle beraber iPhone, iPad ve Mac'ler resmi olarak Apple Intelligence özelliğine haiz oldu. Her…
[Chorus] Got two girls in the cut And I don't know what to do I…
FIFA Yargıcı Komitesi Başkanı Pierluigi Collina, teknik direktörlere itiraz etme hakkı veren Futbol Video Desteği'nin…
Çoğumuz makarnayı seviyoruz. Sadece çoğu zaman makarna ile beraber gelen rafine karbonhidratlar bir miktar can…